CEBRAİL’İN VAHİY DIŞINDA HZ. PEYGAMBER’E GELİŞİ (3) |
Pazar, 29 Ağustos 2021 00:00 | |||
CEBRAİL’İN VAHİY DIŞINDA HZ. PEYGAMBER’E GELİŞİ (3)(...dünden devam) Şayet bu öldürme rivayeti doğru ise: Kurayza Oğulları hakkında verilen bu hüküm bazı batılı araştırıcılar tarafından çok ağır görülmektedir. Olayı iyice düşünmeyenler, bu hükmü ağır bulabilirler. Ancak mesele iyice düşünülünce hükmün yerinde olduğu anlaşılır. Çünkü bu Yahûdî kabileleri, Müslümanların müttefiki idiler. Medine'ye saldıran yabancı kuvvetlere karşı Müslümanlarla birlikte Medine'yi savunacakları hususunda Müslümanlarla ittifak yapmışlardı. Kendilerinden önce sözlerinde durmayan Kaynuka ve Nadîr oğullarının, yurtlarından sürülüp çıkarılmış olmalarından da ibret almamış, onlardan çok daha büyük hıyanet yaparak Müslümanları tamamen imha etmek üzere gelmiş olan birleşik müşrik kabilelerle birleşmişlerdi. Şayet savaşta öteki taraf galip gelseydi, Müslümanların sonucu, öldürülmek ve çocuklarının, hanımlarının köle ve cariye yapılması idi. Hıyanetin cezası ölümdür. Kaldı ki bu hüküm, Tevrat'ın hükmünün tâ kendisidir. Herhalde bu hükmü veren Sa'd, Tevrat'ın bu konudaki hükmünü biliyordu. Peygamber'in ona, "Sen Allah'ın hükmüyle hükmettin" demesi de bunu gösteriyor. Şimdi bu konuda Tevrat'ın hükmünü gözden geçirelim: "Bir şehre karşı cenk etmek için ona yaklaştığın zaman, onu barışıklığa çağıracaksın. Ve vaki olacak ki eğer sana sulh cevabı verirse ve kapılarını sana açarsa, içinde bulunan bütün kavm sana angaryacı (esir, köle) olacaklar ve sana kulluk edecekler. Ve eğer seninle musâlâha etmeyip cenk etmek isterse o zaman onu muhasara edeceksin ve Allah'ın Rab onu senin eline verdiği zaman, onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin; ancak kadınları ve çocukları ve hayvanları ve şehirde olan her şeyi, bütün malını kendin için çapul edeceksin..." (Tevrat, Tesniye: 20/10-14) Kurayza Oğullarına uygulanan hüküm, işte Tevrat'ın bu hükmüdür. Bir kavme, kendi mukaddes kitaplarının hükmünü uygulamak, zulüm değil, adâlettir. "Onların topraklarını, evlerini ve mallarını ve henüz ayak basmadığınız bir toprağı size mîrâs verdi" âyeti de onların arazilerinin ve evlerinin Müslümanlara ganimet olarak verildiğine işaret ediyor. "Henüz ayak basmadığınız bir toprağı da size verdi" cümlesinde işâret edilen toprak, müfessirlerin çoğunluğunun kanısına göre Müslümanların ileride fethedecekleri Hayber toprağıdır. Âyet ilerideki fütûhâtı müjdelemektedir. Bunun Mekke, İrân, Rum yurdu (Anadolu) olduğunu söyleyenler de vardır (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/479-480). Muhammed İzzet Derveze'ye göre bu toprak, Kurayzalıların, kent dışında kalan topraklarıdır (et-Tefsîru'l-hadîs: 8/256). ***
|