ISKATIN DİNDE YERİ VAR MI? (2) |
Salı, 17 Ağustos 2021 00:00 | |||
ISKATIN DİNDE YERİ VAR MI? (2)(...dünden devam) Özetle kimse kimsenin yerine ibadet edemez, namaz kılamaz, oruç tutamaz. Herkesin yaptığı kendisinedir. Ancak kişi, geçmişleri için dua eder. Dua geçerlidir. Kur’ân’da da yeri vardır. Şuara Suresinde geçmiş peygamberlerin, hayır ve selâm ile anılmaları, imrendirici bir ifade ile anlatılır. Geçmişlerin selâm ile anılması onlar için duadır. Demek ki geçmişlere yapılan duanın yararı vardır onlar için. Peygamberimiz, kişi öldükten sonra amel defterinin, yani sevap ve günah kütüğünün kapanacağını, ancak kamu yararına hayır yapmış olanın, faydalı bir ilim veya yararlı bir evlat bırakmış olanın amel defterinin açık kalacağını; bıraktığı hayırdan, ilimden yararlanıldıkça; evladı kendisini rahmetle andıkça veya rahmetle anılmasına sebep olacak güzel işler yaptıkça o kişiye sevap gideceğini belirtmiştir. Iskat'ın anlamı: düşürmek demektir. Kişi öldükten sonra onun namaz ve oruç borçlarını düşürmek için fidye verme eylemine ıskat denmiştir. Peygamberimiz döneminde böyle bir uygulama olmadığı gibi Kur'ân'da da bunun bir dayanağı yoktur. Ancak ölenlerin ruhu için verilen sadakanın yararı olur. Buna göre ölmüş olanın bıraktığı paradan, maldan onun adına ne kadar hayır yapılsa, fakirlere yardım edilse o kadar sevaptır, o kişinin ruhu bundan huzur duyar. Ama öyle ıskat gibi dinde yeri olmayan uydurmalardan uzak durmak gerekir. Yardım fukaraya yapılır, oradaki cenazecilere değil, imamlara değil. Onlar fakir değiller ki. Maaşları var, başka gelirleri de olur onların. Şimdilerde ıskat, cenazecilere gelir sağlama yöntemi haline getirilmiştir. İslâm'ı bu tür dilenciliklerden arındırmak gerekir. Halk bilinçli olsa, böyle bid'atlerden uzak dursa, dinin ruhuna dönse din sadeliğine kavuşur, böyle hurafeler de temizlenip atılır. ***
|