AF - BAĞIŞLANMA (2) PDF 
Salı, 27 Temmuz 2021 00:00

AF - BAĞIŞLANMA (2)

(...dünden devam)

İşte böyle yoldan çıktıkları için Allah onların üzerine azâb indirdi, hastalıklara, sıkıntılara uğradılar. 60’ncı âyette yine İsrail Oğullarına bahşedilen nimetlere işaret edilmektedir. İsrail Oğulları, çölde susuzluk çekiyorlardı. Hz. Musa, kavmi için Allah'tan su istedi. Yüce Allah, Hz. Mûsâ'ya asasıyla kayaya vurmasını emretti. Musa, asâ ile kayaya vurunca kayadan on iki kaynak fışkırdı. İsrail Oğulları, on iki kabileden oluşmakta idi. İşte her kabile için bu kayadan bir kaynak doğdu. Her kabile, kendisine mahsus kaynaktan suyunu aldı. Kendilerine: ''Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için, yer yüzünde bozgunculuk yapmayın" denildi.

İsrail Oğulları, bu çölde Allah'ın lütfettiği kudret helvası, bıldırcın eti gibi külfetsiz rızıklara, kayalardan fışkıran mu'cizevî sulara rağmen tek tip yiyeceğe dayanamadılar, sebze, acur, soğan, sarımsak, mercimek gibi gıdalar istediler. Oysa istedikleri, kendilerine lütfedilenin altında olan şeylerdi. Bundan dolayı Hz. Musa, onlara: ''Siz, daha üstün olanı, daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise şehre inin.” dedi. Gerçi İsrail Oğullarının, orada yedikleri, tek tip gıda idi ama, onda Allah'ın lütfu ve o hayatta Allah'ın feyzi vardı. Onun ma'nevî değeri çok büyüktü. Öteki gıdalar her yerde bulunabilirdi fakat o ilâhî feyiz ve nimetler başka yerde bulunamazdı. Elbette tek tip gıda, insana yeterli değildir. Fakat bu gıda bir ilâhî lütuf olarak, külfetsiz veriliyor ve onunla insan ruhuna feyiz ve huzur doluyorsa ondan hayırlı bir rızık olamaz, öylesine geçirilen bir hayattan daha üstün bir hayat bulunamaz. Ama onlar, içinde yaşadıkları bu mutluluğun kadrini bilemediler. İsrail Oğullarına, gitmeleri emredilen mısr, burada nekire olduğu için kent demektir. Filistin kentlerinden biridir.

Oradan ayrıldılar, fakat saptılar, Allah'ın gazabına uğradılar. Üzerlerine alçaklık ve eziklik binası kuruldu. Yenilgiye uğradılar, ağır vergiler altında kaldılar. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar, haksız yere peygamberleri öldürüyorlar, isyan ediyorlar, haddi aşıyorlardı. Sınırı aşan, haktan sapan her toplumun uğrayacağı sonuç da yenilgidir, zillettir.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş