CUMA NAMAZI FARZ DEĞİL MİYMİŞ (!) (4) PDF 
Cumartesi, 17 Temmuz 2021 00:00

CUMA NAMAZI FARZ DEĞİL MİYMİŞ (!)  (4)

(...dünden devam)

Cuma ezânı okunurken namaza gitmeyip başka işle meşgul olmak, alışverişe devam etmek haramdır. Alışverişin kendisi bizzat haram değil, fakat namaz çağrısına uymamak haramdır. Bundan dolayı mü'minin, bu âyetin kesin hükmüne uyarak Cuma günü ezân okununca işini gücünü bırakıp hemen câmie gitmesi Allah'ın buyruğudur.

Cuma namazı iki rek'attir. Hutbeden önce dört rek'at sünneti vardır. İbn Mâce'nin rivayetinde Peygamber (s.a.v.), Cumanın farzından (ve hutbeden) önce dört rek'at kılardı. Abdullah ibn Ömer de Peygamber'in, Cumayı kıldıktan sonra evine gittiğini ve evinde iki rek'at kıldığını rivayet etmiştir. Demek ki Cumanın farzından önce dört, farzından sonra da iki rek'at sünnet vardır. Fakat âyette emredilen, farz namazdır.

Son zamanlarda bazı kimseler, "İslâm'ın hükümleri ile idare edilmeyen yerlerde Cuma namazı kılınmaz" diyerek Cuma namazlarını boykot etmekte ve bu düşünceyi yaymaktadırlar. Cuma'yı farz kılan âyet geneldir. Cuma namazının kılınmasını, İslâm'ın hükümlerinin uygulanması şartına bağlamamıştır. Cuma günü namaza çağırıldığı zaman Allah'ın zikrine koşmayı emretmektedir. Binâenaleyh, her nerede Cuma namazı için ezân okunursa orada camiye koşmak Allah'ın emridir. Bir iki kişinin haberiyle bu âyetin genel hükmü bozulamaz. Bu tür davranış, gerçeğe de aykırıdır. Es'ad ibn Zürâre, Peygamber(sav)in emriyle değil, kendiliğinden ve henüz Medine'de İslâm hâkim olmadan, islâm hükümleri uygulanmaz iken kırk kişi ile, başka bir rivayete göre on iki kişi ile (Dârekutnî, Cum'a: 2; et-Ta'lîku'l-muğni 'ala'd-Dârekutnî: 2/5; ibn Sa'd.Tabakat: 3/609; Rûhu'l-Me'ânî:28/100), Medine dışında bir mahalle veya köyde Cuma namazını kıldırmıştır. Demek ki Müslümanlar nerede cemâat bulurlarsa orada Cuma'yı kılarlar. Es'ad bu ilk Cuma'yı kıldırırken Medine'de İslâm hükümleri uygulanmıyordu, Müslümanlar oniki veya kırk kişi kadar azınlık bir grup idiler.

Cuma namazı kılınabilmek için ne kadar cemaatin bulunması hakkında mezhep imamları arasında hayli ihtilâf vardır. Kimine göre imam dahil iki kişi, kimine göre imam dahil üç kişi, kimine göre imam dahil dört kişi, kimine göre yedi kişi, kimine göre dokuz, kimine göre on iki kişi, kimine göre on üç kişi, kimine göre yirmi kişi, otuz kişi, kırk kişi, elli kişi, seksen kişi, kimine göre de büyük bir kalabalık bulunmak gerekir, belli bir sayı şart değildir. Bir köy sakinleri kadar kalabalık bulunmalıdır. Öyle üç dört kişi ile olmaz. Ebû Hanîfe'ye göre imam dahil dört kişi olmalıdır (Rûhu'l-Me'ânî: 28/102.).

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş