BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN (1) PDF 
Perşembe, 13 Mayıs 2021 00:00

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN (1)

Bir bayram daha geldi. Bayramınızı tebrik eder, Allah’tan sağlık, âfiyet, ibadet ve duâlarımızın müstecab olmasını dilerim.

Zaman çabuk geçiyor. İnsan ömrü kısa, sonsuzluk içinde 70 yıl, 100 yılın ne değeri olur ki! İnsan bulunduğu durumdan bir geriye bakınca geçen ömür kendisine bir an gibi gelir. Nitekim âyette yüz yıl yaşamış olan insana: “Yeryüzünde ne kadar kaldığı” sorulunca bir gün, ya da yarım gün kaldığını söyleyeceği belirtilir.

Ömrü kısa olan insan kendisine verilen süreyi iyi değerlendirirse önündeki sonsuz âhiret hayatında ebedî saâdete erer, keder ve tasanın olmadığı Cennet hayatını kazanır. O halde insan, şu ömür süresini fırsat bilip iyi değerlendirmelidir ki ebedî pişmanlığa düşmeyip sonsuzca mutluluğa ersin.

Asr Suresinde Asr’a yemîn edilerek zamanın değerine dikkat çekilir:

“1- Asra andolsun ki, 2- İnsan ziyandadır. 3- Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir.”

'Asr, mutlak zamandır. Zaman insan ömrünün esasıdır. İnsanın işleri zaman içinde olur. Geçen her an, insanın ömrünü eksiltir, ecelini yaklaştırır. "Asra andolsun ki insan ziyandadır" âyetinde şöyle bir mesaj veriliyor: İnsan, geçen zamanı kazanç zanneder. Oysa her an, onun ömrünü götürmekte, âhiret hesabını yaklaştırmaktadır.

Eğer insan, ömrünü yararlı iş, hakkı ve sabrı tavsiye ile geçirirse yaptığı yararlı işler kendisine kâr kalır. Böyle yararlı işler yapmaz, tersine kötü işler yaparsa ömrü gider, tükenir ama kişiye o giden ömürden, günâhtan başka bir şey kalmaz ki günâh da ziyândır. Meselâ bir kimse ömrünü bilimsel araştırmalar ile geçirir, eserler yazar, sonra ömrüne bir bakar: Kırk, elli yıl geçmiş ama yaptığı güzel işler, araştırmalar, yazdığı eserler o giden ömürden kendisine kâr kalmıştır. Eğer çalışmasa, vakitlerini değerlendirmese idi, ömür yine geçecek, ama kendisine hiçbir şey kalmayacak idi. Ömrü heder olup gidecekti. Yahut ömrünü zikir ve fikir, ibâdet ve tâat ile geçirmiş ise o ibâdet ve taati de manevî şekillere, cennet nimetlerine dönüşerek mahfuz kalacak ve insan onları, âhirette bulacaktır. Ama böyle güzel şeyler yapmamış, tersine günâhlar işlemiş ise ömrü geçip gitmiştir. O ömürden kendisine azâba dönüşecek işler kalmıştır. O insan ebedî ziyana uğrar. Allah bu durumdan korusun.

"Sâlih 'amel" tabiri, ibâdet ve ahlâka ilişkin bütün güzel işleri kapsar. Allah'a ibadet salih amel olduğu gibi, muhtaçlara iyilik, yardım, Allah yolunda cihâd, zulme ve zalimlere karşı mücâdele etmek, hak, adâlet, doğruluk, emânet, iyilik ve takvâ üzerinde yardımlaşmak; helâl kazanmak; âilesine, akrabasına ve toplumuna karşı görevlerini yerine getirmek; insanlara karşı güzel davranmak, hep sâlih amel kapsamındadır. İşte sûrenin mânâsı böyle kapsamlı olduğundan İmâm-ı Şâfi'î, "Eğer insanlar bu sûreyi düşünselerdi bu onlara yeterdi" demiştir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş