KUR'ÂN'I TUTMA SORUNU

Hocam Allah razı olsun teşekkürler. Bir de bir şey sormak isterim sizin söylevlerinize itibar ediyorum özel halimde de namaz kılıyorum çevremdekiler olmaz diyor. Bir de … Hoca ikide bir vakıa süresi 79. Ayeti örnek veriyor...

Cevap:  Çevrendekilerin sözleri önyargılarından kaynaklanıyor. Onların olmaz demelerinin bir değeri yoktur. İbadeti kabul edecek olan Allah'tır, çevrendekiler değil. Bu konuyu yüzlerce kez yazdım, geniş geniş açıkladım. Aynı konuya dönmek istemiyorum. M K. Hocanın Vakıa 79. âyeti örnek vermesi de âyetin manasını derin düşünmemesinden ileri geliyor. Vakıa 79. âyette Kur'ân sözlerinin Saklı Kitap'ta bulunduğu, o Saklı Kitab'a ancak tertemizlerin dokunup o sözleri oradan alarak Hz. Muhammed'e getirdikleri anlatılmaktadır. Saklı Kitap Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'dur. Ona dokunabilen de vahiy melekleridir. Âyetin Mushaf ile ilgisi olmadığı gibi abdest ile de ilgisi yoktur. Âyette, "Saklı Kitab'a ancak meleklerin dokunduğu, ancak meleklerin O Kitap'tan Kur'ân sözlerini alıp Hz. Muhammed'e getirdiği" vurgulanmaktadır. Selman-ı Farisî tuvaletten çıktıktan sonra Mushaf'ı eline almış, ona abdest almadan niçin Mushaf'ı tuttuğu sorulunca "Ben melek miyim, âyette meleklerin Saklı Kitab'a dokunduğu anlatılmaktadır. Saklı Kitap ile kastedilen Mushaf değil, Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'dur" demiştir.

Cünüp olan kimse dahi yıkanma imkânı bulamazsa abdestini alıp namazını kılar. Kur'ân okurken âdetli kadın mı Kur'ân okuyamaz, namaz kılamaz?  Âdet hali normal bir özür halidir. Özürlü ibadetini yaparken âdetli niçin yapamasın? Sadece o halde bulunan kimse her namaz vakti için yeni abdest alıp o namaz vakti içinde ibadetini yapar. Vakit çıkıp diğer vakit girince yeniden abdest alır. İşin doğrusu budur. Maalesef insanlar Kur'ân'ın buyruklarına göre değil, önyargılarla hareket etmeyi yeğler duruma gelmişlerdir.