İÇKİ İÇEN LANETLİDİR HADİSİ (2) PDF 
Cumartesi, 01 Mayıs 2021 00:00

İÇKİ İÇEN LANETLİDİR HADİSİ (2)

(...dünden devam)

Allah'ın yaratışını değiştirme hakkında çeşitli sahabe ve tabiûna atfedilen tef­sirler vardır. Bunlara göre Allah'ın insanlığa uygun gördüğü tevhîd dinini değiştirmek, Allah'ın yaratışını değiştirmek olduğu gibi hayvanların kulaklarını kesmek, organlarını sakatlamak, insanın tabii güzelliğini bozmak, kadının erkeğe, erkeğin kadına benzemesi gibi şeyler, hep Allah'ın yaratışını değiştirmektir.

Hayvanların ve insanların kısırlaştırılması, Allah'ın yaratışına aykırıdır. Neslin devamı için Allah'ın açtığı üreme yollarını kapatmaktır. Kulak dilme, hayvanı sakat­lamaktır. Dövme yapmak da insanı güzelleştirmez, çirkinleştirir. Hayvanları ve insanları sakatlayan, doğal güzelliği bozan işlemler, âyetin delâletiyle haram olduğu gibi hadîsi şerîflerle de menedilmiştir.

Ancak yüzün kıllarını çekmek gibi özellikle kadınların yaptıkları bazı tezyinat işlemlerini, haram sayan hadîslerin sağlamlığı kuşkuludur. Çünkü güzelleşme, bilhassa kadının doğal ihtiyacıdır. Allah'ın Elçisi, yas zamanı dışında kadınların süslenmelerine müsaade buyurmuştur. Bu konuda Hz. Aişe'nin rivayet ettiği bir hadîs ilginçtir:

Hz. Peygamber (sav), sakalını sarıya boyardı. Bir yere gitmiş olan kimsenin, evine geceleyin aniden çıkıp gelmesini hoş görmez, kadınlara taranma, süslenme fırsatı tanınmasını emrederdi. Câbir ibn Abdullah, diyor ki: "Biz Allah'ın Elçisi ile beraber bir gazâdan döndük. Medine'ye geldiğimizde evimize gitmek istedik. Buyurdu ki: 'Durunuz, yatsı vakti evlerimize girelim ki saçı tozlanmış, karışmış olan kadınlar taransınlar, kocası yanında bulunmayan kadınlar, kıllarını gidersinler’.”

Demek ki âyette kötü görülen şey, süslenmek, güzelleşmek değil, Allah'ın yaratışını değiştirecek biçimde doğal durumu bozmak, tabii güzelliği çirkinleştirmektir. Bazı kimseler, güzelleşeceğim derken yüzlerine âdeta kilolarca boya, allık, pulluk sürer, çeşitli kerih kokularla âdeta insanı tiksindirecek biçime sokarlar kendilerini. İşte bu, güzelleşmek değil, kişinin şahsiyetini bozması, kişiliğinden kaçmasıdır. Her insanın bir güzel tarafı, kendine özgü bir kişiliği vardır. İşte onu değiştirecek şekilde değil, fakat güzelleştirecek biçimde süslenmek mubahtır, hattâ teşvik edilmiştir.

Kur'ân'a ve Hz. Peygamber'in uygulamasına ters olan rivayetlerin zamanla üretildiği anlaşılmaktadır. Kur'ân'ın açık hükmü varken insan doğasına aykırı fikirler taşıyan rivayetlerin bir değeri yoktur.

***

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş