ALLAH’IN İNDİRDİĞİYLE HÜKÜM VE HZ. İSA’NIN GÖĞE KALDIRILMASI HK. (1)

Selamlar hocam,

Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyen kâfirdir âyeti ile ilgili hükmetmeyenden murad nedir.

Hz. İsa’nın gökte yaşamamasının sebebi uzayda oksijen olmaması mı?

Madde, madde olarak göğe kalkmaz, bir fizik yasası mıdır tam olarak nedir bu kanun? ...

Cevap: “Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler” âyeti üç yerde geçer. İkisi Yahûdilerle, biri de Hıristiyanlarla ilgilidir. Konunun anlaşılması için Maide 44-47’nci âyetlerinin Tefsîrini yapmak gerekir. Şöyle ki:

Mâide Suresinin 44-45’nci âyetlerinde Yüce Allah, Tevrât'ı bir yol gösterici ve nur olarak indirdiğini, Allah'a itâat eden pey­gamberlerin, rabbânîlerin ve habrlerin, Allah'ın Kitabından koru­makla görevlendirildikleri yahut öğrenip ezberledikleri, koru­dukları âyetlerle hükmedip bu hükümlerin doğru uygulanmasını kontrol ede geldik­lerini beyan buyurduktan sonra, hüküm verecek olan kim­se­lere hitâben, hüküm verirken insanlardan değil, sırf Kendisinden korkmalarını emrediyor ve Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerin kâfirler olduğunu vurguluyor. Sonra Tevrât'ın kısas hükümlerini açıklıyor. Dileyen kimsenin, kısas hakkını bağışlayabileceğini ve bunun, kendisi için kefaret olacağını belirtiyor ve Allah'ın indir­diğiyle hükmetmeyenlerin zâlimler olduğu vurgusunu yineliyor.

“Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirlerdir.”, “Allah'ın indirdiğiyle hük­metmeyenler, zâlimlerdir. “Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler fâsıklardır.” Cümle­lerinden ilk ikisi Yahûdîler, üçüncüsü de Hıristiyanlar hakkında olmakla beraber bütün insanlar için de genel kuraldır.

Kur'ân'da nasıl saldırılara kısâs emredilmiş ise daha önce inmiş bulunan Tevrât'­ta da aynı şey emredilmiştir. Tevrât'ın hükmünü uygulamayan, Hz. Muhammed(sav)in verdiği hükme de razı olmayanlar, kâfirlerden başkası değildir.

45’nci âyet, Yahûdîlere emredilen etrâf (vücut organları) kısa­sını hikâye etmek­tedir. Acaba Tevrat’tan nakledilen bu hükümler, Müslümanlar için de geçerli midir? Âlimlerin bir kısmına göre bu âyet ile daha önceki Kitapların neshedilmeyen hükümleri, Müslü­manlara da farzdır. İmam Şafiî bu kanaattedir.

Bazılarına göre de bizden öncekilerin şerîatı bizim için hüccet değildir. “Her millet için bir şerîat ve yol koyduk." (Mâide: 48) âyeti her milletin özel, bağımsız bir şerîatı olduğunu gösterir. Bu ifade, bir sonraki peygamberin ümmetinin, bir önceki peygamber’in şerîat hükümlerini uygulamakla zorunlu olmadığını kanıtlar (Mefâtîhu'l-ğayb: 12/77).

(devamı yarın..)