KUR'ÂN VE EVRENSEL MESAJI (7) |
Çarşamba, 24 Şubat 2021 00:00 | |||
KUR'ÂN VE EVRENSEL MESAJI (7)(...dünden devam) Kur'ân başkalarının inancına saygıyı da emreder: “Onların Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki onlar da bilmeyerek taşkınlıkla Allah'a sövmesinler. Biz her ümmete, yaptıkları işi süslü gösterdik; sonunda dönüşleri Rablerinedir. O, onlara ne yaptıklarını haber verecektir.” (En'âm: 108) Birisinin inancına hakaret edilirse, o kimse de karşısındakinin inancına hakaret eder. İşte bu psikolojik gerçeği anlatmak üzere âyette mü'minlere, putperestlerin taşkınlığa kapılıp Allah'a sövmemeleri için onların tanrılarına sövmemeleri emredilmiştir. Kimsenin inancına hakaret etmek doğru değildir. "Böylece her millete, yaptıkları işi süsledik" âyetinin de belirttiği gibi her ulus, kendi yaptığını beğenir, inanç ve kültüründen hoşlanır. “Dinde zorlamama yoktur. Doğruluk sapıklıktan seçilip belli olmuştur. Kim tâğûtu inkâr edip Allah'a inanırsa muhakkak ki o kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir.” (Bakara: 256) Hz. Ebubekir zamanında ve ondan sonra yapılan savaşların hepsi de bir saldırı, düşmanlık veya başkaldırıya karşı yapılmıştır. Kendi halinde bulunan insanlara, inancından dolayı asla saldırılmamıştır. Cihad, din değiştirmek için bir zorlama aracı değil, hak dininin yüksekliğini fi'len ispatlama aracıdır. Cihadın hikmeti, insanları ikrahtan korumak, vicdanları baskıdan kurtarmak, ikrah kabul etmeyen dini hâkim kılmak suretiyle vicdan özgürlüğü sağlamaktır. Yani hakkın serbestçe tebliğine engel olmak isteyen ve bu hususta cebir kullanan hak düşmanlarının def'i, hak yoldan engellerin kaldırılması için cihâd yapılır. İşte i'lâ-i kelimetullâh budur. Kurân, düşmana karşı da ölçülü ve âdil davranmayı emretmiştir: “Vaktiyle sizi Mescid-i Harâm'dan geri çevirdiklerinden dolayı bir topluma karşı beslediğiniz kin, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takvâ üzerinde yardımlaşın, günâh ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın; Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.” (Mâide: 2) “Ey inananlar, Allah için adâletle şahidlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adâletten saptırmasın. Âdil davranın, takvâya uygun olan budur. Allah yaptıklarınızı haber almaktadır.” (Mâide: 8) “Belki Allah sizinle, düşman olduklarınız arasına bir sevgi koyar. Allah kādirdir, bağışlayan, esirgeyendir.” (Mümtehine: 7) Mümtehine Sûresinin bu yedinci âyetinde Allah'ın, Müslümanlarla düşmanları arasına bir sevgi koyabileceği, mevcut düşmanlığı bir gün dostluğa çevirebileceği belirtilir; her şeye kādir olan Allah'ın bağışlayan esirgeyen olduğu vurgulanır. Böylece Müslümanlar, düşmanlarına karşı ölçülü olmaya, aşırı düşmanlıktan sakınmaya, adâlet ve insâfa yöneltilir. (devamı yarın..)
|