TEVBE VE İS­TİĞ­FÂR DU­ÂLA­RI (1) PDF 
Cumartesi, 06 Şubat 2021 00:00

TEVBE VE İS­TİĞ­FÂR DU­ÂLA­RI (1)

(...dünden devam)

Her insan günah işleyebilir. Hâtadan sâlim olan, yalnız Allah’tır. Zaten günah olmasa, Allah’ın rahmeti nereden belli olurdu? Onun için bir hadîs-i şerifte: "Allah’ın yeryüzündeki kulları hiç günâh işlemeselerdi, Allah onları götürür, günah işleyip tevbe eden kullar getirirdi ki onların günahlarını affeylesin.” buyurulmaktadır. Bundan dolayı şâir:

"Âyine-i mağfiret sûret-i isyânadır,

Zulmet-i leyl olmasa şems-ü kamer müfîledir." demiş.

Yani "Mağfiret aynası, isyan yüzüne karşıdır. Gecenin karanlığı olmazsa, Güneş ve Ay’ın ne kıymeti kalır?" demektir.

Kul günah işleyebilir ama, aczini bilip derhal Allah’ın rahmetine sığınmalı, tevbe ve istiğfâr etmelidir. Cenâb-ı Hak kendisine tevbe etmemizi, kendisinin bütün günahları bağışlayacağını haber vermektedir. Hz. Peygamber (sav) de: "Günahtan tevbe eden, günah işlememiş gibidir." buyurmuştur.

Şimdi bu hususta bazı Hadislerin meâllerini gözden geçirelim:

"İblis: "Senin izzetine andolsun ki ruhları bedenlerinde olduğu müddetçe kullarına iğvâ vermekten geri durmayacağım." dedi.

"Size hastalığınızı ve ilâcınızı söyleyeyim mi? İyi biliniz ki, sizin hastalığınız günahlar, ilâcınız da istiğfardır."

"Bir kimse istiğfâr ederse, Allah ona her kederden bir açılış, her sıkıntıdan bir kurtuluş ihsan eder ve onu ummadığı yerden rızıklandırır."

"Sayfasında çok istiğfar bulunan kimseye ne mutlu!"

"Bir Müslüman günah işlediği zaman kalbine nokta gibi bir leke çizilir. Eğer tevbe ve istiğfâr ederse, o leke gider, günahına dönerse, leke artar, öyle artar ki bütün kalbi pas tutar. İşte bu o pastır ki Yüce Allah: "كَلاَّ بَلْ رَانَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ Kellâ bel râne ‘alâḳulûbihim mâ kânû yeksibûn" (Hayır, kazandıkları kalblerini paslandırmıştır.) (Mutaffifîn sûresi, âyet: 14) âyetinde anmıştır."

"Kalbler de bakır gibi paslanır, onların cilâsı istiğfardır."

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş