Cemaate yetişmek *** Mîzan ve A'raf Ehli Konusu

Cemaate yetişmek

Selamünaleyküm, Hocam bazen camiye girdiğimde cemaat namaza başlamış oluyor. Kaçıncı rekâtta olduklarını bilmeden tekbir alıp namaza başlıyorum. Namaz bittiğinde tam olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Şöyle ki; ben tekbir aldığımda cemaat 2.ci rekatta ise 4.cü rekat sonunda ben de selam verip namazı bitirecek miyim yoksa 1 rekat daha kılacak mıyım? Aynı şekilde 3.cü rekatta yetiştiysem namaz sonunda ben iki rekat daha kılacak mıyım?

Dördüncü rekatta yetiştiysem nasıl olacak? Ne yapacağımı bilmediğimden bazen geç kaldığımda camiye girmiyorum ya da kendimi geciktiriyorum. Cemaat farzı bitirdikten sonra girip tek başıma kılıyorum. Geç gelen bazı adamların imam selam verdikten sonra 1 veya iki rekat daha kıldıklarını gözlemliyorum. Bunun doğrusu veya kuralı nedir? Vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkür ederim.

Cevap: Konu ile ilgili kısmı Yeni İslâm İlmihali adlı kitabımdan çıkarıp size gönderiyorum. Allah ibadetlerimizi kabul buyursun:

İmama uyan, ilk rek’atta imama yetişmiş ise imamla beraber selâm verir. Birinci rek’atın rükûunda bile yetişen, imama yetişmiş, sayılır. Namaza başlandığını gören kimse hemen tekbîr alıp imama uyar. Şayet imamı rükû'da bulursa ayakta tekbîr alıp rükû'a eğilir. Bir defa "Subhânellah" diyecek kadar bir süre rükû'da imama yetişen kimse o rek’ata yetişmiş olur. Rükû'da yetişmeyen, o rek’ata yetişmemiştir. Ama yine imama uyar, son oturuşta yalnız et-tehiyyâtu’yu okur, (salâvatı da okuyabilir), bekler, imam sağa selâm verince selâm vermez, kalkıp yetişemediği rek’atları tamamlar, sonra oturup selâm verir,

2) İmama ikinci rek’atta yetişen kimse, dediğimiz gibi son oturuşta et-tehiyyâtu’yu okur, bekler. İmam sağa selâm verince "Allahu ekber" deyip kalkar. Subhâneke, E'ûzu Besmele, Fatiha ve sure okuyup rükû ve sücûdu yaptıktan sonra oturur. Tehiyyât ve salâvatı okuyup selâm verir,

3) Üçüncü rek’atta imama yetişen kimse de yine imam sağa selâm verince kalkar, subhâneke, E'ûzu Besmele, Fatiha ve sure okumak suretiyle dördüncü rek’atı kılar, oturur, selâm verir,

4) Dördüncü rek’atta imama yetişen kimse, imamın selâmından sonra kalkar, Subhâneke, E'ûzu Besmele, Fatiha ve sure okuyup bir rek’at kılar, oturur, et-tehiyyâtu’yu okur. Tekrar kalkar, iki rek’at kılar. Birinci rek’atta Fatiha ve sure okur, ikinci rek’atta yalnız Fatiha okur. Burada dikkat edilecek husus, kendi başına namaz kılarken, önce Fatiha ve sure okunan birinci, ikinci rek’atı kılmaktır.

İmama dördüncü rek’atta yetiştiğinden, yalnız Fatiha okunan son rek’ata yetişmiştir. Geriye Fatiha ve sure okunan ilk iki rek’at ile yalnız Fatiha okunan üçüncü rek’at kalmıştır. Onun için imam selâm verdikten sonra kalkıp Fatiha ve sure okuyarak bir rek’at kılar, oturur. Çünkü iki rek’at kılınca oturmak lâzımdır. Üçüncü rek’atta Fatiha ve sure okur. Geriye kılınamayan üçüncü rek’at kalır. Onda da yalnız Fatiha okuyarak namazı tamamlar,

5) Üç rek’atlı olan akşam ve vitr namazlarının üçüncü rek’atında imama yetişen kimse, imam selâm verdikten sonra kalkar, Subhâneke, E'ûzu Besmele, Fatiha ve sure okuyup bir rek’at kılar oturur. Et-tehiyyatu'yu okur, tekrar kalkar, yine Fatiha ve sure okuyup bir rek’at daha kılar, oturup selâm verir.

6) İmama rükû'da yetişmek isteyen kimse, tekbir alır, Subhâneke okumadan hemen rükû'a varır. Ayrıca rükû' tekbîri almaya da lüzum yoktur.

 

Mîzan ve A'raf Ehli Konusu...

Muhterem Hocam Sn. Prof. Dr. Süleyman Ateş,

Zemahşerî’nin yanında Ragıp El-İsfahanî Müfredatını ve Cevherî’nin dil üzerindeki eserlerini, Kamus Tercümesi dahil birçok Arap dil edebiyat bilimcisinin eserlerini de unutmamak gerekir. Kur’an Ansiklopedisi adlı eserinizi de bütçemi denkleştirip mutlaka edineceğimi de belirtmek isterim, dar odamda 2000 e yakın eser ve adım atacak yer olmadığı halde.

Asıl konumuza gelirsek; Sn. Prof. Dr. Bayındır A'raf ehli ki bu konu İslam âlimleri arasında bir türlü ittifak sağlanamayan konudur; adlı mukayeseli fıkıh müzakerelerinin bir bölümünde Mizan’ın kâfir ve münafıklar için olmayacağını; sadece müminler için olacağını kısaca günah ve sevabın müminler için tartılacağını ve bu şekilde kişilerin ya cennete ya da cehenneme gireceğini ifade etmiştir.

Bu konudaki sizin ilmi görüşlerinizi merak ediyorum, DİA de A’raf Ehli hakkında belirtilen görüşte çoğu ilahiyatçı tarafından kabul edilmemektedir, tevile açıktır. Bazı ilahiyatçılar da Hasan-ı Basri (R.A) görüşünü savunmaktalar... Saygılarımla, Cüneyt Özbek

Cevap: Lütfen bana şunun bunun sözlerini göndermeyin. Herkes kendi sözlerinden sorumludur. Siz ciddi ve mantıklı buluyorsanız okuyun, Bana göre âhiret ahvalini hiç kimse bilemez. Buna Peygamber de dâhildir. Ahkaf Suresinin 9. âyetini düşünerek okuyun. Orada Peygamber'e: "Bana ve size ne yapılacağını bilmem! Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum!" demesi emredilmektedir.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş