ALİ B. EBİ TÂLİB (r.a.) (3) PDF 
Pazar, 03 Ocak 2021 00:00

ALİ B. EBİ TÂLİB (r.a.)  (3)

(...dünden devam)

Hz. Alî Mekke'nin fethi sırasında yine sancaktardı. "Keda" mevkiinden Mekke'ye girdi. Mekke, kan dökülmeden fethedildi. Hz. Peygamber ile birlikte Kâbe'deki bütün putları kırdılar.

Mekke'nin fethinden sonra Resul-i Ekrem, Hâlid b. Velid'i Huzeyme Oğulları kabilesine gönderdi. Bu kabile ya cehaleti ya da bedevî olmalarından, "Müslüman olduk" anlamındaki "eslemnâ" kelimesi yerine "sabe’na" dediği için Ḫâlid b. Velid hiddetlendi ve onlarla savaştı. Hz. Peygamber olayı duyunca çok üzüldü. Hz. Alî'yi bu hatayı telâfi etmekle görevlendirdi. Hz. Alî Huzeyme Oğulları’na giderek öldürülenlerin diyetini ödeyip mağdur olanların zararlarını telâfi etmişti.

Huneyn gazasında Müslümanlar, bir ara bozulup dağıldılar. Sayıları binleri bulduğu halde içlerinden ancak birkaç kişi sabredip dayanabildi. Hz. Alî bu savaşta yalnız sabır ve güçlüklere dayanmakla kalmayarak gösterdiği yiğitlik ve kumandanlıkla İslâm ordusunun kendi safında toparlanmasını sağladı.

Resul-i Ekrem hicretin 9. yılında Tebuk seferine çıkarken Hz. Alî'yi ehl-i beytin muhafazası için Medine'de bıraktı, ancak bu sefere katılamadığı için müteessir oldu. Bunun üzerine Resulullah: "Musa'ya göre Harun ne ise, sen de bana göre aynı durumda olmak istemez misin?" dedi. Ali, bu iltifattan çok memnun oldu.

Berae suresinin ayetleri nazil olunca, Resulullah Hz. Alî'yi Mekke'ye gönderdi. Bu suretle hiçbir müşrikin artık Kâbe-i şerîfi bundan sonra haccedemeyeceğini bildirdi.

Yemen bölgesinin İslâm’a girmesi zordu. Görev yine Ali b Ebu Talib'e verildi. Hz. Alî "Bu çok güç bir iş" dedi. Resulullah da: "Ya Rabb, Ali'nin dili tercümanı, kalbi hidayet nurunun membaı olsun" diye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti, kısa süren irşadları sayesinde Yemen'in bütün Hemedan kabilesi Müslüman oldu.

Hz. Peygamber'in vefatı sırasında, hücresinde bulunanların başında geliyordu. Hz. Ebu Bekir halife seçildiği sırada Hz. Alî Resulullah'ın hücresinde cenazeyi defne hazırlamakla meşgul idi.

Hz. Ömer devrinde devletin bütün hukuk işleriyle ilgilenip adeta İslâm devletinin baş kadısı olarak görev yaptı. Hz. Ömer'in şehâdeti üzerine yine devlet başkanını seçmekle görevlendirilen altı kişilik şûra heyetinde yer alıp, bu altı kişiden en sona kalan iki adaydan biri oldu.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş