HIRISTİYAN BİR BEYLE EVLENMEK (2) PDF 
Cumartesi, 05 Aralık 2020 00:00

HIRISTİYAN BİR BEYLE EVLENMEK (2)

(...dünden devam)

Benim sözlerim Diyanetteki kişileri bağlamıyormuş. Benim sözlerim bağlamaz ama Allah'ın söylediği bağlar. Kimse Allah adına yasaklar koyamaz. Bir kere çocukları yetiştiren annedir. Adam eğer çocukların Müslüman olarak yetiştirilmesine razı ise artık bu evliliği geçersiz saymanın dayanağı nedir? Diyanet hangi âyete göre böyle bir hüküm veriyor?  Kaldı ki kardeşim sizin kızınız evlenmeyi kabul etmiş. Nikâhın dinisi, dini olmayanı yoktur. İki şahit huzurunda kızla erkek birbirleriyle evlenmeyi kabul derlerse nikâh tamamdır. İmam çağırmanıza ne gerek var? İmamın yapacağı bir duadan ibarettir. Nikâh icap ve kabulden ibarettir. Taraflardan birinin önerisi, diğer taraf tarafından kabul edilir de iki şahit de bulunursa nikâh tamamdır. Dua şart değildir. Yalnız erkeğin kadına mehir vermesi yani bir miktar para veya mal vermesi gerekir. Bu, kadının erkeğe helâl olmasının bir gereğidir. Ama kadın isterse mehrini almaz, kocasına bağışlar. 

Lütfen benim sözlerimi şuna buna onaylatmanıza gerek yok. Onaylatmak istediğiniz kimseler benim talebem durumundadırlar. 

Bu konuda üç ciltlik Özet Tefsîrimizde şu malûmat verilmiştir:

Mâide Suresinin 5. Âyetinde Müslüman erkeğin, Kitap ehli kadınla evlenebileceği belirtilmekte, fakat Müslüman kadının, Kitap ehli erkekle evlenip evlenemeyeceği hususunda bir açıklık getirilmemektedir. Âyette bu konuda açık bir ifade bulunmadığından Müslüman bilginlerin çoğun­luğuna göre Müslüman kadının, Müslüman olmayan erkekle evlen­mesi caiz değildir. Fakat bu evliliğin caiz olduğu görüşünde olanlar da vardır.

Aslında âyette yasaklanan, müşriklerle evlenmektir. Kitap ehli müşrik değildir. Onları müşrikler kategorisine sokmak Kur’ân’ın açık hükmüne aykırıdır. Bizim kanâatimize göre bugün uluslararası ilişkiler çok yoğun hale gelmiştir. Avrupa’da yaşayan kızlarımız, kadınlarımız okullarda, iş yerlerinde arkadaşlık kurdukları Hıristi­yan veya Yahûdî erkeklerle evliliğe kadar gitmektedirler. Bunların çocukları da olmaktadır. Gittikçe sayıları artan bu evlilikleri yok sayamayız. Bunları yasal olmayan evlilik saymaya da kimsenin hakkı yoktur. Kur’ân-ı Kerîm’de “Müslüman kadınlar, Kitap ehli erkeklerle evlenebilir” denmiyor, ama “evlenemez” de denmiyor.

Kitap ehli erkeklerle evlilikten doğacak çocuğun, babanın dininden olacağı endişesi, bilginlerin çoğunluğunu bu tür evlenmeyi yasaklama düşüncesine götürmüş ise de gerçekte bu endişe tam isabetli değildir. Çünkü çocuğu yetiştiren, babadan çok annedir. Çocuk, dilini babadan değil, anneden alır. Bunun için “Ana dili” derler. O halde Kitap ehli erkekle evlenen kadının, yavrusuna sahip çıkması, ona kendi dinini öğretmesi gerekir.

Hz. Peygamber’in kızı Zeynep Müslüman, kocası ise müşrik idi. Peygamberimiz, adam gönderip kızını Mekke’den Medine’ye ge­tirtti. Altı yıl sonra kocası da Müslüman olup Medine’ye gelince Peygamberimiz, yeni bir nikâh kıymadan kızını kocasına gönderdi. Demek ki aradaki din ayrılığı nikâhı bozmamıştı. Eğer bozmuş olsay­dı, Hz. Peygamber, kızı Zeynep’i kocasına göndermezdi.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş