SAKAL SORUNU (2) PDF 
Salı, 17 Kasım 2020 00:00

SAKAL SORUNU (2)

(...dünden devam)

Cevap: Müslümanlık sakal, sarık, şalvar işi değil, gönül işidir. Peygamberimiz, bugün bizimkilerin sardığı gibi bir sarık sarmadı. Araplar zaten başlarına bir tülbent veya bez dolarlardı. Amaç din değil, tozdan topraktan korunmak idi. Peygamberimiz de başına böyle beyaz bir bez parçası dolardı. Yalnız o değil, toplumun bütün bireyleri böyle yapardı. Bu örtü başı, gözleri çöl fırtınalarının savurduğu tozlardan ve kumlardan korurdu. Amaç bu idi. Bu iş, Hz. Peygamber’in getirdiği dini bir eylem değildi. Çünkü toplumun öteki bireyleri de aynı kıyafeti taşırdı. Din kıyafetle, şekille olacak bir şey değildir.

Kur'ân'da ne bıyıktan söz edilir, ne sakaldan. Sakal bırakmak Allah’ın emri değildir. Pey­gamber (s.a.v.) zamanında bütün erkeklerin sakalları vardı. Bu, Peygamber’in orijinal sünneti değil, doğal bir şeydir. Zamanımızda erkekler sakallarını tıraş ediyorlar, bugünün örfü, benimsenmiş uygulaması böyledir. Peygamberimiz de "Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, gönüllerinize ve eylemlerinize bakar" buyurmuş, ayrıca dinin "gönülde olduğunu" üç kez vurgulamıştır.

Siz o sığ görüşlü insanların sözlerine bakmayınız. Kur'ân: "Yanılarak yaptığınızda size bir günâh yok, fakat kalblerinizin bile bile yaptığında günâh vardır. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir " (Ahzâb: 5) buyurmuştur.

Bugün toplum, elbet 1400 yıl önceki toplum değil. Elbette kadının da toplumda yeri var. Devlet dairesinde, okullarda, üniversitelerde, Mecliste. En dindar partiler de listelerine kadın milletvekilleri aldılar. Öyle olması da gerekir. Elbette kadınlar da erkeklerle beraber bulunacak, düşüncelerini söyleyecek, görevlerini yapacaklar. Ruhlarını cinsellik duygusu sarmış olanlar işi hep cinsel açıdan değerlendirirler. Bu sağlıklı bir düşünce değildir. Önemli olan, insanın içini, düşüncelerini korumasıdır. Birçok âyetin sonunda: "Allah'ın, gönüllerde olanı bildiği" vurgulanmaktadır. Bu âyetlerde verilen mesaj şudur: Düşüncelerinize dikkat edin! Şeytansal duyguların ruhunuzu kirletmesine, düşüncelerinizi bozmasına fırsat vermeyin.

Toplumda kadınlarla sohbet etmenin, fikir alışverişinde bulunmanın, iş hayatında beraber çalışmanın hiçbir sakıncası yoktur. Peygamberimiz döneminde kadınlar da savaşlara katılır, hastabakıcılık yapar, toplu ibadetlere katılırlardı. Peygamberimizin hanımları, Peygamberimizin aile hayatlarını taşradan gelen Müslümanlara anlatmışlar, yani bir bakıma öğretmenlik yapmışlardır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş