BİR ALEVİ VATANDAŞIMIZIN MEKTUBU (1) PDF 
Pazartesi, 09 Kasım 2020 00:00

“Kur'an Işığında Fetvâlar”dan :

BİR ALEVİ VATANDAŞIMIZIN MEKTUBU (1)

Kur’ân’ı doğru yorumlayıp doğru anlatan, İslâm âlimi, İslâ­m’ın gerçek tebliğcisi saygıdeğer Prof. Dr. Süleyman Ateş!

Müslümanım diyen birinin; sizin yazılı eserlerinizi ve günlük makalenizi okuyup da, hala Kur’ân’ın ana gayesinden haberdar değilse, kendini şeyh ilan eden sahte din adamlarının peşinde koşar bulabiliyorsa, sizin deyiminizle gelenekleri, bir kısım bid’atları din kabul edebiliyorsa, bunun sebeplerini toplum olarak çok iyi tahlil etmek ve acilen çözüm bulmak zorundayız.

Ben Arapça okur yazar değilim. Kur’ân-ı ve Arapça yazılı eserleri orijinalinden okuyabilmek için bir çaba içinde de olmadım. Müslümanlık adına bugüne kadar ne öğrenebildiysem; önce ailemden ve içinde bulunduğum alevi cemiyetten, sonra da doğruyu söyleyip-doğruyu yazdığına inandığım siz başta olmak üzere sizler gibi din adamlarından öğrendim.

Şuna canı gönülden inanıyorum ki, sizler gibi üç gerçek dindar İslamiyet’i yeniden anlakacak ve insanlığı her yönden kurtuluşa erdirecektir. Zira kurtuluş gerçek iman ve İslâm’dadır.

Hayattan ve okuyarak sizlerden öğrendiklerimle; “Kadere İman – Hayır da Şer de Allah’tandır – Allah’ın dediği olur – Allah dilediğini doğru yola eriştirir, dilediğini de saptırır –Rızkı veren de, alan da Allah’tır…” konuları üzerine bir kitap yazmaya çalışıyorum. Amacım yukarda belirttiğim gibi okunduğunda “alın yazısı ekseninde kadercilik” anlaşılan ayetlerin gerçek anlamlarını ortaya koymaktı. Özetle Kur’ânda alın yazısı ekseninde kaderciliğe yer olmadığını karınca kaderince vurgulayarak sizlere yardımcı olmaktı. Sizlerin güzel açıklamalarını okudukça bu kitabı yazmaktan vazgeçtim desem yalan olmaz.

Yazdıklarımı zaman, zaman okuyorum. Okurken bırakma devam et diyorum kendi kendime. Çok da güzel şeyler yazdığıma inanıyorum.

22. Yeryüzünde ve kendi nefsinizde hiçbir musibet meydana gelmemiştir ki o, biz ortaya çıkarmadan önce bir kitabda (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu da Allah’a göre çok kolaydır. 23. Bu da, elinizden çıkana tasalanmamanız ve size verdiğine fazla sevinmemeniz içindir. Allah çok övünen böbürlenen kimselerden hiçbirini sevmez. 24. O övünenler ki cimrilik ederler. Kim (haktan) yüz çevirirse, şüphesiz ki Allah ganiydir (hiç kimseye, hiçbir şeye muhtaç değildir). Övünmeye de hep O layıktır. (Hadid, 22)

Bu ayetlerde bahsedilen yazılmışlığın; insan iradesine konulmuş bir ipotek olmadığı, aksine yaratılış kanunlarının-nizamın-düzenin Allah’ın muhafazası altında olan Levh-i Mahfuz’da yazılı olduğundan tutun da Kur’ân’ın ana kitaptan alınmış kırıntılar olduğuna kadar birçok konuya yer vermeye çalıştım. Her olayın ve icadın Kur’ân’da yazılı olmadığına bunları okumak için yaratılışa bakmanın yeterli olacağına, Kur’ân’ın akla, akıl etmeye, öğrenmeye, araştırmaya değer verdiğine…

 

(devamı yarın..)

 

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş