SUNGUR-ZÂDE HACI ABDÜLKERİM EFENDİ (1854- 1923) (2) |
Çarşamba, 04 Kasım 2020 00:00 | |||
SUNGUR-ZÂDE HACI ABDÜLKERİM EFENDİ (1854- 1923) (2)(...dünden devam) EDEBÎ KİŞİLİĞİ Abdülkerim Efendi, zekâsı ve ilme hevesiyle medresedeki arkadaşları arasında ön saflarda bulunurdu. Hacı Hayri Bey gibi bir şairin, medrese arkadaşı olması ve sırdaşı arkadaşı şair Mustafa Sabri Efendi’ye yakınlığı, edebiyata olan eğilimini tetiklemiş olmalıdır. İkinci haccından sonra edebiyata eğilimi artan Abdülkerim Efendi, kendisinden yıllar önce yaşamış olan Çelebi-zâde Âsım Efendi'nin Medine-i Münevvere yolunda yazdığı bir mersiyeyi tahmis ettiği gibi, Nedim’in: "Sinede evvel ne muhrik arzular var idi" dizesi ile başlayan gazelini de tahmis etmiştir. Naci Onur’un dediği gibi, her iki şairin yazdığı dizeler de âdeta bir canlı gibi nefes alıp vermekte veya seslenmektedir. A. Kerim Efendinin dizeleri için, “âhenk bakımından ses uyumları ile örülü bir şiir veya dize örgüsü” denilebilir. Konunun bütünlüğü ise pek güzel biçimde gerçekleştirilmiştir. A. Kerim Efendi’nin: "Lal mı oldun ey Zekî ya hangi derdê dûşsun" dizesi ile Nedim'in mahlas beytindeki: "Ey Nedîm ey bülbül-i şeydâ niçin ḫamûşsun" dizesinde,her iki şair de kendisine seslenip suskunluğunun sebebini sormaktadır. Aslında ikisi de suskunluğun sebebini bilmekte veya bildiği imajını vermektedir. Her iki dizede bir başka yakınlık da, "ey, ya" gibi ses uyumu elemanlarının yinelenmesi ve "niçin, hangi" soru edatlarının kullanılmasıdır. Eski inşa tarzından ayrılmayan Abdülkerim Efendinin, zaman zaman hece ve irticalen şiir denemeleri de olmuştur. Çünkü sohbetlerde irticalen söylediği şiirlerden ötürü kendisine verilen ödüllerden söz edilir. Divan tarzındaki şiirlerinde “ZEKİ” mahlasını kullanmış olan Hacı Abdülkerim Efendi’nin, hece ile yazdığı şiirlerinden bir örnek aşağıdadır: "Sevgili halam kızı Yaralı koydu bizi Değdi bize galiba Şu Fatma'nın kör gözü Halam kızı Hayriye Bindi gitti merkebe Yalnız kaldım yine Ben de gittim Mektebe Koyma sefer tasına Çorba pilav tarhana Başka yemek istemem Doldur börek baklava Cuma günü uğradım Bebeklerin yanına Gördüm kedi sarılmış Bebeklerin canına Olmuş salıncakları Kedilere oyuncak Potinleri kırılmış Ayakları yalıncak Yaşmakları delinmiş Paramparça akibet Doldu gözüm görünce Bana geldi nedamet Ertesi gün ayrıldım Oyunlardan ayrıldım Mektebe hazır oldum Kitaplara sarıldım" (devamı yarın..)
|