Tespih, Allah’ın şanını yüceliğini anmak demektir *** Hadis hk!

Tespih, Allah’ın şanını yüceliğini anmak demektir

“Kur’an okurken Allah’ı tespih ediniz” derken namaz kılmak mı emrediliyor yoksa Allah’ın her türlü eksiklerden uzak ve yüce olduğunu dile getirmek mi? Ayrıca “Allah’ı çokça anın” ve “Zikredin” arasındaki fark nedir? Allah’ı anmak onu düşünmek midir yoksa Haşr Suresi’nin son 3 ayeti gibi onu yüceltmek midir? (Halime Engin)

Cevap: Önce “Kur’an okurken Allah’ı tespih ediniz” şeklinde bir ayet yok. Herhalde siz şu ayeti kastediyor olmalısınız: “Kur’an okurken kovulmuş şeytandan Allah’a sığınınız” (Hicr: 98). Ama birçok yerde Allah’ın tespih edilmesi buyurulmaktadır. “Sabah akşam O’nu tespih ediniz” (Meryem: 11), “Akşam sabah Rabbini övgüyle tespih et” (Mümin: 55), “Onların dediklerine sabret, güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini överek tespih et, gece saatlerinin bir kısmında ve gündüzün uçlarında da tespih et ki memnun olasın” (Taha: 130) ve benzeri birçok ayette Allah’ın tespih edilmesi emredilir. Tespih, namaz kılmak demek değil, Allah’ın şanının yüceliğini anmaktır.
 

“Onların dediklerine sabret ve Rabbini övgüyle an: güneş doğmadan önce, batmadan önce, gecenin bir kısmında ve secde arkalarında O’nu tespih et” (Kaf: 39-40) ayeti tespihin, namazdan ayrı bir zikir olduğunu kanıtlar. Zira secde zaten namazın bir öğesidir. “Secdenin ardından tespih et”, namaz kıl demek değil, “Allah’ı an, O’nun şanının yüceliğini söyle, Subhanallah de” demektir. “Allah’ı çokça anın” sözü, Arapça’daki “Fezkurullahe zikran kesiran: Allah’ı çok zikredin” sözünün karşılığıdır. Allah’ı zikretmenin tam Türkçesi “Allah’ı çok anın” demektir. Allah’ı zikretmek yani anmak, içinden Allah’ı düşünmek, O’nu unutmamaktır. Zaten zikir hatırlamak, anımsamak, anlamına gelir.

 

Hadis hk!

Selam Süleyman hocam, İnşaallah iyi ve afiyettesinizdir. 1 hafta Hindistan ardından camilerimizin kokusuna kavuşmak, orada olabilmek çok güzel; bizlere nasip edilen nimetlere şükürler olsun. Bugün arkadaşlarımızdan biri aşağıdaki maili atmış. Uygun olduğunuzda konu hakkında bizleri aydınlatmanızı arz eder, ellerinizden öperim.

Secdede Kur’ân okunur mu?

Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) buyurdular ki : “Haberiniz olsun, ben rükû ve secde halinde Kur'ân okumaktan men edildim. Öyleyse rükûda Rabb Teâlâ’yı tazim edin, secdede ise dua etmeye gayret edin, (zira secdede iken yaptığınız dua) icabet edilmeye layıktır.” (Müslim, Salât 207) - Saygılarım ve Sevgilerimle Tevfik SAYIN

Cevap: Yazdığınız hadis sahihtir. Rükû ve Secde halinde Kur'ân okuma uygun görülmemiştir. Çünkü Kur'ân Allah'ın kelâmını okumaktır. Secde ve rükû ise Allah'a saygı için eğilmektir. Böyle tevazu ve tezellül (eziklik belirtme) hareketlerinde Allah'ın kelâmını okumak uygun değil, tesbih ve tazim belirten sözler uygundur.

Tevazu haline yakışan odur. Allah'ın kelâmı olan Kur'ân ise Allah'ın azametinden hitaptır. Onu okuyan, âdeta Allah'tan insanlığa duyuru yapmaktadır. Öyle ise Kur’ân, ta’zim hali değil, tebliğ halinde okunmalıdır. Peygamberimiz rükû ve secde hallerinde çeşitli tesbihler yanında dualar da yapardı. Ve en makbul duanın rükû ve secde halinde yapılan dualar olduğunu belirtmiştir. Peygamberimizin bu hallerde yaptığı çeşitli dualar Hadis kitaplarında mevcuttur.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş