ISFAHAN KUR’ÂN KONFERANSIDAN ANILAR (3) PDF 
Cuma, 23 Ekim 2020 00:00

ISFAHAN KUR’ÂN KONFERANSIDAN ANILAR (3)

(...dünden devam)

Tahran’da 70 kadar irili ufaklı üniversite olduğunu söylediler. Tabii bunlar birer araştırma merkezi halinde bulunan kuruluşlar olmalıdır. Ayrıntısına vakıf olamadık. Öğleden sonra da kütüphaneye uğramak istedim. Tahran Üniversitesinin karşısında bulunan bir kütüphaneye uğradık. 1974’te Ankara Üniversitesi tarafından basılmış olan “İşarî Tefsîr Okulu” adlı eserim, Farsça’ya çevrilmiş Tahran Üniversitesi tarafından bastırılmış. İşte bu eseri almak için kitapçıya gittik ama mevcudu kalmamış. Kitapçı bu eserden bir nüsha otele göndereceğini söyledi. Gerçekten akşamleyin otele göndermiş. Böylece yıllar önce “Mekteb-i Tefsîr-i İşârî” adıyla Farsça’ya çevrilmiş bulunan eserimin bir nüshasını elde edebildim.

O akşam, İslâm Devriminin lideri İmam Humeynî’nin evine gittik. Biz zannederdik ki Humeynî, devrimden sonra 10 yıl yönettiği devletin imkânlarıyla büyük saraylarda oturmuş. Ama öyle değil. Evi Tahran’ın ücra bir köyünde, Çamlıca’ya benzer, çınar ağaçlarıyla kaplı yüksekçe bir bölgede, zeminden ancak üç dört basamakla çıkılan sade iki odacıktan ibaret bir ev. Bizim gecekondulardan farksız. Ne koltuk var ne şatafatlı sergi. Bir döşek ve çalışma masası. Buraya açılan, bez perde ile ayrılmış bir de yatak odası. Burada halen hanımı yaşıyormuş.

Kendisinden sonra evin duvarlarına Humeynî’nin şiirlerinden dörtlükler yazmışlar. Hatırımda kalan bir dörtlük şöyle:

Coz ser-i kûy-i to ey Dôst nedârem câyî

Der serem nîst be-coz ḫâk-i deret sevdâyî

Âkif-i dergeh-i ân perde nişînem şeb-u rûz

Tâ be-yek ğamze-i ô katre şeved deryâyî

Allah’a hitaben diyor ki:

Ey Dost, Senin köyünden başka bir yer istemem

Başımda Senin toprağının sevgisinden başka bir sevgiye yer yok.

Gece gündüz O’nun dergâhının kapısında boyun büküp durmak­tayım.

Öyle bir sevgili ki, O’nun bir göz ucu bakışıyla damla, deniz oluverir!

Herhalde şunu demek istiyor: Onun bir bakışı, gözden akan damlaları deniz yapar. Onun gamzesi için gözümden akan damlalar deniz oluşturur.

26.11.2006 tarihinde sabahleyin saat 08.00’de Kum kentine hareket ettik. Arabada ben, Bosnalı Salih, Suriyeli Dr. Alaattin, Lübnanlı Dr. Hüseyin, Sudanlı Dr. Ömer vardı. Tabii bir de şoför ve rehberimiz, aslen Azeri Türkü olan bir genç. Yol güzeldi. Önce Dünyada yazma bakımından üçüncü büyüklükte olan Seyyid Mar’aşî’nin kurduğu kütüphaneyi ziyaret ettik. Kütüphane müdürü, büyük bir kasa kapısı ile girilen Kütüphanenin yazma bölümünü gezdirirken, Kütüphanenin, Âyetullah Seyyid Şehabeddin Mer’aşî Necefî tarafından kurulduğunu anlattı. Sordum:

-Mer’aş (Maraş) Orta Anadolu’da bir kenttir. Bu zat Kum’da yaşadığına göre bu nisbeti nasıl almış?

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş