HZ. ÖMER’İN ÖRNEK TEVAZUU VE ADALETİ (3) PDF 
Pazar, 04 Ekim 2020 00:00

HZ. ÖMER’İN ÖRNEK TEVAZUU VE ADALETİ (3)

(...dünden devam)

Halîfe girdi açıp, ben de girdim emriyle

Arandı her yeri, bir mum yakıp ale’l-acele.

(Arandı, çabucak bulduğu mumu yaktı)

‒ Şu tek çuval unu gördün ya! Haydi yükle bana;

Bu testi yağ doludur, el verir o yük de sana.

Çuval Halîfe’de, yağ bende, çıktık anbardan;

Kilitleyip geri döndük deminki yollardan.

Mesâfe, baktım, uzun; yük yaman; Ömer yaralı;

Dedim ki: ‒Ben götüreydim? Verir misin çuvalı?

‒Hayır, yorulsa değil, ölse yardım etme sakın:

Vebâli kendine aittir İbni Hattâb'ın.

Kadın ne söyledi Abbas, işitmedin mi demin?

Yarın huzûr-ı İlâhî’de (Tanrı huzurunda), kimseler Ömer'in

Şerîk-i ḫaybeti olmaz, bugünlük olsa bile;

Evet, ḫilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle

(Bugün biri derdine ortak olsa bile yarın Allah’ın huzurunda kimse Ömer’in suçuna ortak olmaz! Onun için vaktiyle Halifelik yükü altına girmemeliydi. Girdiyse gereğini yapmalıdır!)

Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,

Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu!

(Dicle kenarında bir kurt bir koyunu aşırsa, Tanrı adaleti gelip Ömer’den onu sorar!)

Bir ihtiyar karı bî-kes kalır, Ömer mes'ûl!

Yetîmi, girye-i ḫüsrân alır, Ömer mes'ûl!

(Kimsesiz kalan ihtiyar kadının durumundan Ömer sorumludur. Yetîmin üzüntüyle ağlayışından Ömer sorumludur!)

Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse:

Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!

(Bakımsızlıktan yıkılan zavallı yuvanın altında kalacak olan da Ömer’den başkası değildir)

Zemîne gadr ile bir damla kan dökünce biri,

O damla, bir koca girdâb olur boğar Ömer'i!

(Şayet haksız yere birisi birinin kanını yere akıtsa, o haksız dökülen kan koca bir anafor olup Ömer’i boğar)

Ömer duyulmada her kalbin inkisarından;

Ömer koğulmada her mâtemin civârından!

(Her kalbin bedduasından Ömer sesi gelir; her matemin ve yasın yanından Ömer kovulur!)

Ömer halîfe iken, başka kim çıkar mes'ûl?

Ömer ne yapsın, İlâhî, beşer zalûm ü cehûl!

(Ömer halife iken başka sorumlu olur mu? Tanrım, Ömer ne yapsın insanlık zalim, kaprisli!)

Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den?

Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârı (yükü) sırtına sen?

(Muhammed’den beklenen, şimdi Ömer’den bekleniyor. Ey Ömer, sen nasıl bu yükü sırtlandın?)

 

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş