ŞEFAAT ÜZERİNE (3) PDF 
Perşembe, 17 Eylül 2020 00:00

ŞEFAAT ÜZERİNE (3)

(...dünden devam)

Sonra Nevfel Peygamberle birlikte katıldığı savaşta şehid olmuş. Savaş dönüşünde ordu Medine'ye girerken herkes kendi adamlarını karşılamaya  gelmiş. Nevfel'in hanımıda gelmiş. Peygamber'den sormuş: "Nevfel nerede?" Peygamber: "Arkada" diye işaret etmiş. Kadın Ali'ye sormuş Nevfel'i, Ali de "Arkada" demiş. Ardından gelen Ömer'e sormuş, o da "Arkada" demiş. Nihayet en arkada gelen Ebubekir'e sormuş "Nevfel nerede?" Ebubebekir ne desin? Çünkü arkada artık kimse yok. Hemen "Nevfel!" diye ünlemiş. "Lebbeyk!" diyen Nevfel atıyla çıkagelmiş. Yani şehid düşen Nevfel, Ebubekir'in çağrısıyla dirilip gelmiş.

Hikâye salondakileri epey ağlattı ama Allah'ın yasasına aykırı olan bu uyduruk olay beni son derece rahatsız etti. Tahammül edemeyip salonu terk ettim. Bu insanlar niçin bu yalanları söyleyip dururlar ve bu halk niçin bu tür yalanlara bu kadar özlem gösterir, bir türlü anlayamıyorum. Kur'ân'ın arı duru anlatımına kimse iltifat etmiyor da bu yalan ve hurafelere gözyaşı döküyor. Hurafeciler baş tacı ediliyor; doğruları anlatanlar suskun kalıyor. Çünkü "Ma'rifet iltifata tabi'dir; müşterisiz metâ' zayi'dir."

Bu konuda ayrıntı isteyen “Kur'ân Ansiklopedisi” adlı eserimden “Şefaat” maddesini okuyabilir.

Kur’ân şefaati tamamen reddetmiyor. Necm 26’ncı âyetin içeriğinden, meleklerin veya Allah katında makbul kişilerin şefaat edebilecekleri anlaşıldığı gibi, diğer surelerdeki çeşitli âyetlerden de bu anlaşılmaktadır. Ancak Allah öyle yüce, ulu padişahtır ki O’nun huzurunda, kendisi izin vermedikçe, kimse söz söylemeğe, şefaat etmeğe kalkamaz. Allah kime şefaat etme izni verirse ancak o şefaat edebilir ve ancak Allah’ın razı olduğu kuluna şefaat edebilir. Allah’ın razı olmadığına şefaat edemez. O halde meleklerin şefaatine erebilmek için meleklere değil, Allah’a tapmak gerekir. Allah’ı bırakıp başka varlıklara tapmak, Allah’ı gücendirir. Allah, meleklere, kendisinden başkasına tapanlara şefaat etme izni vermez. Bundan dolayı meleklere tapmak, onların şefaat etmelerine değil, tersine etmemelerine neden olur.

Allah razı olduğu kullarına şefaat yetkisi verecektir. Hiç kuşkusuz Hz. Muhammed, Allah’ın razı olduğu kulların başında gelir. Ama âdetâ şimdiden planlı bir şekilde insanların, bütün peygamberlere başvurup hiçbirinin şefaate cesaret edemeyeceğini anladıktan sonra Hz. Peygamber’e başvuracakları ve Peygamber’in, bütün insanlığa şefaat edip hesabın başlamasını Allah’tan niyaz edeceği, bunun üzerine hesabın başlatılacağı şeklindeki sözleri, gerçekten Hz. Peygamber’in söylemiş olduğu, bu âyetler karşısında çok kuşkuludur.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş