İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (18) PDF 
Pazartesi, 31 Ağustos 2020 00:00

İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (18)

(...dünden devam)

Kur’ân-ı Kerîm de takriben aynı anlamı, çok daha özlü bir biçimde ifade ediyor: “Gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur (bunları ya­ratırken) Arşı su üzerinde idi.” (Hûd: 52/7) Ancak dinlenme ta‘bîri, Allah hakkında yorulmayı çağrıştırdığı için Kur’ân, Allah’ın şânına uygun bul­madığı bu ifadeyi, “İstivâ etti” yani oturdu, kuruldu şeklinde değiştir­miş­tir (Tâhâ: 45/5, Ra‘d: 87/2).

Tevrât’ta Hz. Mûsâ’ya bildirilen On Emir, Kur’ân-ı Kerîm’in İsrâ Sûresinde ve başka sûrelerinde Hz. Muhammed’e vahyedilmiştir.

“Babana ve anana hürmet et, tâ ki Allah’ın Rabbin sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun.

“Katletmeyeceksin. Zinâ etmeyeceksin. Çalmayacaksın. Komşunun evine tamah etmeyeceksin; komşunun karısına yahut kölesine yahut cariyesine yahut öküzüne yahut eşeğine yahut komşunun hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin.” (Çıkış: 20/12-17)

“Bir adamı vuran, vurduğu ölürse, mutlaka öldürülecektir...” (Çıkış: 21/12)

Tevrât’ın bu hükümleri Kur’ân’ın da buyruğudur. İsrâ: 50/22-34; Nur: 102/27-31'nci âyetlere bakılabilir. Tevrât’ın kısas hükümleri de Kur’ân’ın buyrukları arasındadır. Ancak Kur’ân, Tevrât’ın etler hakkın­daki kısıtlayıcı hüküm­lerini ta‘dîl ederek insanlar için kolaylık getirmiş; zinâ cezası olan recm hükmünü de yüz sopaya çevirmiştir. Kur­’ân’da içki, faiz yasak olduğu gibi Tevrât’ta da yasaktır. İslâm huku­kunda: “Bizden öncekilerin şerîati, bizim için de şerîattir” şeklinde bir hukuk kuralı geliştirilmiştir. Yüce Allah, Hz. Muhammed’e, kendisinden önceki peygamberlerin yoluna uymasını emretmekte (En‘âm: 55/90) ve Müslüman­ları da, daha önceki peygamberlerin yoluna iletmek istediğini bildirmek­tedir (Nisa: 98/26).

Tevrât’ın Çıkış Kitabının 24. bâbında Mûsâ’nın, Allah ile buluşmak üzere dağa çıktığı ve kırk gün, kırk gece dağda kaldığı bildirilmektedir. A‘râf: 39/142. âyette de: “Mûsâ ile otuz gece (bana ibâdet etmesi için) sözleştik ve buna on gece daha kattık.. Böylece Rabbin belirlediği vakit, kırk geceye tamamlandı” buyurulmaktadır.

Hz. Muhammed’in, peygamberliğinden önce, Ramazan ayında Hira Dağındaki Mağarada yalnızlığa çekilip özellikle geceleri Allah’a ibâdet ile geçirdiği, kaynak kitaplarında anılmaktadır. Mânâ tekâmülünün yönte­mi birdir. Mûsâ, Zekeriyyâ, Yahyâ ve Îsâ nasıl halvete çekilip Allah’a ibâdet etmişlerse, onların yolunda gitmesi kendisine emredilen Hz. Mu­hammed de öyle halvetlere çekilip Allah’a ibadet etmiştir. Elbette onların ibâdetleri, düşünceleri birbirine benzeyecek ve onlar birbirini etkileye­cek­tir.

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş