İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (15) PDF 
Perşembe, 27 Ağustos 2020 00:00

İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (15)

(...dünden devam)

Şeriat Ayrılığı Doğaldır:

Kur'ân'a göre Allah, her millete bir ibâdet yolu, bir şerîat belir­lemiştir (Hac: 88/34, 67; Bakara: 92/148; Maide: 110/48). Hac: 88/40’ncı âyette de manastırların, kiliselerin, havraların ve mescidlerin, Allah’ın anıldığı ma‘bedler olduğu ve bunların Allah tarafından korunduğu belir­tilerek insanlara dinlerin özde birliği mesajı verilmektedir. Allah'tan ge­len dinlere mensubolanların, birbirleriyle ayrılığa düşmelerine, tartışma­larına, birbirlerini dışlamalarına, cenneti yalnız kendilerine özgü sanma­larına sebep yoktur.

İşte: "Biz her ümmet için bir kurban ibâdeti koyduk ki Allah'ın, kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını an(arak hayvanı boğazla)sınlar." (Hac: 88/34), "Biz her ümmete, uydukları bir ibâdet yolu (şerîat) yaptık. Onun için din) (in)de seninle aslâ çekiş­mesinler." (Hac: 88/67), "Sizin her biriniz için bir şerîat ve yol belir­ledik." (Mâide: 110/48), "Herkesin yöneldiği bir yönü vardır. O halde hayır işlerine koşun!" (Bakara: 92/148), anlamındaki âyetlerde de her milletin bir dini, bir şerîat düzeni, bir kurban ibadeti ve kıblesi olduğu ve bunların Allah tarafından vaz'edildiği vurgulanmıştır.

“Biz, her ümmet için bir kurban ibâdeti koyduk ki Allah'ın kendile­rine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. Tanrınız bir tek Tanrıdır, yalnız O'na teslîm olun. (Ey Muhammed) o alçak gönüllü saygılı, samimî insanları müjdele." (Hac: 88/34)

Bu âyette Allah’ın, her millete bir kurban ibâdeti veya kurban kesi­lecek bayram verdiği, bu ibâdet veya bayramda kurban keserken hayva­nın üzerine Allah’ın adını anmalarını buyurduğu bildiriliyor. Her dinde aynı ibâdet emredildiğine göre demek ki bu ibâdeti emreden Tanrı bir tek Tanrıdır. Onun için âyetin devamında bütün insanların Tanrısının bir tek Tanrı olduğu ve O’na teslîm olunması, O’na saygı gösterdilmesi vurgu­lanıyor ve Allah’a saygılı davranan alçakgönüllü mü’minlerin müjdelen­mesi emrediliyor.

Bu âyette de İlâhî dinlerin birliğine işaret edilmektedir. Şöyle ki: Allah, her millete kurban ibâdetini koymuştur, ibâdet şekillerini belirle­miştir. Başka milletlere yaptığı gibi Araplara da böyle yapmış, onlara da gönderdiği elçi aracılığı ile ibâdet yöntemlerini, din esaslarını, Allah’a kulluk yollarını göstermiştir. Her millete gönderilen elçi, Allah elçisidir. Her İlâhî din, Allah tarafından belirlenmiştir. Öyle ise aynı Tanrıya kul olan insanların birbirlerine düşman değil, dost olmaları gerekir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş