İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (8) PDF 
Perşembe, 20 Ağustos 2020 00:00

İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (8)

(...dünden devam)

Rahip Musellem'in görüşleri önyargısız samimi bir Hıristiyan'ın takdire şayandır. Dediğimiz gibi dinlerin özü Allah'a kulluktur. Bu birlik ruhunu bizzat Peygamberimiz göstermiştir. Hicretin dokuzuncu yılında Necran'dan gelen Hıristiyan hey'etini 20 gün kadar mescidinde ağırlayan Allah Resulü, Hıristiyanların, Mescidde Hıristiyan usulünce ibadet etmelerine müsaade etmiştir. İşte müsamaha böyle olur. Ne mutlu dinin ruhunu anlayan Tevhîd ehline! Ayasofya'nın Tevhîd ehlinin simgesi olmak üzere ilelebed Allah'ın adının anılacağı mukaddes, mübarek cami olarak devam etmesini yüce Allah'tan dileriz.

Bütün insanlar Allah’ın kuludur

Hiçbir milletin veya kişinin, kendisini Allah'ın seçkin kulu, baş­kalarından üstün görmeğe hakkı yoktur. Allah âlemlerin Rabbidir. İn­sanların hepsi Allah'ın kuludur. Her toplumda iyiler de vardır, kötüler de. Yahûdîlerin de kötüleri yanında iyileri de vardır: "Onların içinde de ılımlı, orta yolda giden bir toplum vardır ama çokları ne kötü işler ya­pıyorlar!" (Mâide: 110/66)

"İnanıp güzel işler yapanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız; orada sürekli kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek sözüdür. Allah'tan daha doğru söyleyen var mı? İş, ne sizin kuruntularınızla, ne de Kitap ehlinin kuruntularıyla olur. Kötülük yapan, onunla cezalandırılır ve kendisine, Allah'tan başka dost ve yardımcı bulamaz. Erkek veya kadından her kim inanarak güzel işler yaparsa onlar da cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar." (Nisâ': 98/122-124)

Bu âyetler, İslâm'ın özünü ortaya koymaktadır. Kâh İbrâhîm mil­leti, kâh hanîf olarak tanımlanan İslâm'ın üç temeli vardır: Tevhîd, âhirete iman ve sâlih amel. Kur'ân, Allah'ı birleyen yalnız O'na kulluk eden her­kesi, özde Müslüman kabul etmekte ve cennetlik saymaktadır.

Kur'ân-ı Kerîm, insanlar arasında bozgunculuk yapmağa, savaş çı­karmağa çalışan Yahûdîleri kınarken, dinlerinin ruhuna bağlı kalan ılımlı insanları da övmekte, bütün bir milleti kötü sıfatıyla damgalamamakta, kitaplarının hükümlerini doğru uyguladıkları takdirde bolluk içinde yaşa­yacaklarını bildirmekte ve onları, kitaplarını gereğince uygulamağa çağır­makta, Kitaplarının hükümlerini uygulamadıkça bir temel üzerinde olma­yacaklarını belirtmektedir (Mâide: 110/63-70).

İlâhî dinlerin özü birdir. Bu dinler, insanları birbirine düşürüp düş­man etmek, kırdırmak için değil, aynı ülkü ve idealde birleştirip kaynaş­tırmak için gönderilmiştir. Dinlerdeki ayrılık, insan egoizminin ürünüdür.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş