İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (3) PDF 
Cumartesi, 15 Ağustos 2020 00:00

İLÂHÎ DİNLERİN RUHBİRLİĞİ (3)

(...dünden devam)

İspanya'daki ve Arap coğrafyasındaki bazı kiliselerin camiye, bazı camilerin de kiliseye çevrildiğini hatırlatan Musellem, Ayasofya'da daha önce İncil okunduğunu, bundan böyle ise Kur’ân-ı Kerîm okunacağını söyledi.

Bazı Avrupa kentlerinde ibadethanelerde Hristiyanlar ve Müslümanların sırayla ibadet ettiğini hatırlatan Musellem, "Onların kiliselerimizde ibadet etmelerine engel olmayın. Onlar bizim halkımız, biz de onların halkıyız. Biz onların eti ve kemiğiyiz, onlar da bizim etimiz ve kemiğimiz. Bir Hristiyan Müslüman'ı korumalı, bir Müslüman Arap da Hristiyan'ı korumalı." diye konuştu.

Ayasofya’daki ikonalar sorunu

Tepede bulunan ikonlar namaza mâni değildir

Ayasofya’nın yeniden Cami statüsüne kavuşturulması üzerine Ma’bed’de bulunan ikonların ışıkla karartılması veya açılıp kapanan perde ile örtülmesi tartışılmaktadır.

Bence bu yola gidilmesine hiç gerek yoktur. Zira ikonlar eğer cemaatin yöneldiği kıble duvarının üzerinde ve cemaatin tam karşısında olsaydı namaza engel sayılabilirdi. Oysa bildiğim kadarıyla bu ikonlar tepede, cemaatin namaza durduğu seviyenin hayli üzerindedir. Cemaat bunlara yönelmez ve zaten bu resimlere tapmak hatırlarından geçmez. İlmihallerde hüküm şöyledir:

Eğer canlı resmi, namaz kılanın ayakları altında veya oturduğu yer üzerinde olursa kerahet yoktur. Çünkü bu, resme tapma değil, hakaret sayılır,

Üzerinde canlı resimleri olan elbise giymeğe geyince eğer resim ayakta duran için iyi dikkat etmeden ayrıntıları belli olmayacak derecede küçük olur yahut büyük ama başı kesik olursa örfen bunlara tapınılmadığı için mekruh değildir. Para üzerindeki resimle namaz kılmak da mekruh değildir, çünkü küçüktür.

İkonların üzerini ışıkla veya ikide birde açılıp kapanan örtü ile kapatılması tartışılmaktadır. Kanaatime göre böyle şeylere hiç gerek yoktur. Cemaat tepede bulunan ikonlara tapmaz. Zaten böyle bir şey hatırlarından geçmez. Artık resme, heykele tapma zamanı geçmiştir ama bugün paraya, mevkie, şöhrete, kadına tapılmaktadır.

Bazı hadislerde resim ve heykelin yasaklandığı belirtilmektedir, ama tersi rivayetler de vardır. Bu rivayetler gerçekten Peygamber sözü olsa bile gayet puta tapıcılığı önlemektir. Çünkü o zamanlar heykellere tapılıyordu. Kur’ân’da söz konusu edilmeyen bu yasak, yapılış ve kullanılıştaki niyete bağlı olmaktadır. Tapınma ve saygı için yapılan ve kullanılan resim ve heykel yasaktır. Fakat tapınma ve saygı amaçlı olmayan, süs, nakış için örtülerin üzerinde bulunan resimlerde bir sakınca bulunmadığına dair hadîsler vardır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş