İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (57) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ PDF 
Cuma, 26 Haziran 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (57) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ

(...dünden devam)

Sizi isteyen, sizi sevenin rızası sizin için yeterlidir. Allah’ın buyruğu üzere insanlara güzel konuşunuz, onlara güzel öğütler veriniz. İyiliği emir, kötülükten men görevini sakın ihmal etmeyiniz. Sonra başınıza şerli insanlar gelir, o zaman dua etseniz de duanız kabul olmaz. Sürekli insan­larla ilişkiyi sürdürün, bol bol verin; sakın birbirinize sırt çevirmeyin; birbirinizle ilişkiyi kesmeyin, bölünmeyin, ay­rılmayın. İyilik ve takvada birbirinize yardımcı olun. Ama günah ve düşmanlıkta yardımcı olmayın. Allah’tan korkun; zira Allah’ın cezası çetindir! Ey Ehl-i Beytten olanlar Allah sizi korusun, peygamberinizi de daima aranızda bulundur­sun! Hay­di, sizi Allah’a emanet ediyorum. Size selâm ediyor ve Allah’tan rahmet diliyorum.” (Taberî, Tariḫ: 5/147-148, Beyrut baskısı)    

Bundan sonra artık konuşmadı, 21 Ramazan 40 (28 Ocak 661) tarihinde “Lâi­lâhe illallah!” diye diye ruhunu teslim etti (Taberî, Târîḫ: 5/149; Fığlalı, Haricîler, DV. İslâm Ansiklopedisi). Bir rivayete göre Hz. Alî, Ramazan ayının yirmi birinci günü sabahında katledilmiştir (Ḫilâfetu Alî bn Ebî Talib, s. 439). Bu rivayet, Hz. Alî’nin vefat ettiği günü gösterir. Çünkü kendisi vurulduktan itibaren üç gün yaşamıştır.

Oğlu Hasan, Hüseyin ve kardeşi Ca’fer’in oğlu Abdullah tarafından yıkanan Hz. Alî, kamîs bulunmayan üç giysiye kefenlenmiş; Kûfe'de, Kinde Kapısı yanındaki Rahbe'de Cemaat Mescidi yanına def­nedilmiştir. Hz. Hasan kendisinden sonra altı ay halifelik yapmıştır (Taberî, Tarîḫ: 5/149).

Hz. Alî, kātiline müsle yapılma­sından, işken­ce edilmesinden men etti

Evlâdına, dedi ki: “Eğer ben ölürsem, siz de onu öldürün. Ama yaşarsam yaralamalara kısas gerekir. (Ya­ralayan aynıyla yaralanır). Başka bir rivayete göre şöyle demiş: “Adam tutsaktır. Ona iyi davranınız, rahat ettiriniz. Ben iyileşirsem, onun hakkında hüküm ver­mek bana düşer, dilersem onu affederim, dilersem kaved (yaralamaya yaralama) uygularım.” (İbn Sa’d, Tabakat: 3/35; Ebu’l-Arab, el-Mihan, s. 94; Ḫilâfetu Alî bn Ebî Talib, s. 439; Ma’rifetu’s-Suneni ve’l-Âsâr: 12/220) Başka bir riva­yete göre de şöyle demiştir: “Ben ölürsem, siz de onun beni öldürdüğü gibi öldürün. Aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sev­mez.” (Tabakat: 3/35 ve Târîḫu’l-İslâm)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş