İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (52) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ PDF 
Pazar, 21 Haziran 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (52) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ

(...dünden devam)

İbn Sa’d, bu üç kişinin Mekke’de toplanıp böyle bir karara vardıklarını yazıyor: “Murad Kabîlesinden Abdurrahman bn Mülcem, Temîm Kabilesinden Bürek bn Abdullah ve yine aynı kabileden Amr bn Bükeyr, Alî bn Ebu Talib’i, Muaviye bn Ebu Süfyan’ı ve Amr bn Âs’ı öldürüp Müslümanları rahata kavuşturmayı kararlaştırdılar. Abdurrahman bn Mülcem Kûfe’de Alî’yi, Bürek bn Abdullah Şam’da Muaviye’yi, Amr bn Bükeyr de Mısır’da Amr bn Âs’ı öldürmeyi üstlendi.” (Tabakat: 3/35-36)

Aslen Mısırlı olan İbn Mülcem, “Siz, Alî bn Ebî Talib’i öldürmeyi bana bırakın.” Dedi. Bürek bn Abdullah, Mua­viye’yi, Amr bn Ebîbekr de Amr bn Âs’ı öldürmeyi üstlendi. Böyle sözleştiler ve sözlerinden dönmeyecekleri hususunda Allah’a and içtiler. Her biri hedef seçtiği kim­seyi ya öldürecek veya bu yolda ölecekti.

Bu adamlar kılıçlarını alıp zehirlediler. Ramazanın on yedinci günü her biri aynı anda hedefine saldırmayı kararlaştırdılar. Her biri, hedefinin bulunduğu kente hareket etti (Taberî, Târîḫ: 6/59).

2‒ Amacına ulaşmak için yola çıkan Murad’lı Abdurrahman bn Mülcem, Kinde Kabilesi içinde kalıp hazırlığını yapmıştı. Oradan yola çıkan İbn Mülcem, Kûfe’de adam­larıyla buluştu. Amacının açığa çıkmaması için kimseye sır vermiyordu. Bir gün Teym er-Rebab kabilesinden kimi adamlarla karşılaştı. Alî, Nehrevan’da bu adamlardan on kişiyi öldürmüştü. Bunlar, öldürülen adamlarını hatırla­dı­lar. Bu arada İbn Mülcem, Teym er-Rebab’­dan babası ve kardeşi Nehrevan’da öldürülmüş bulunan, son derece güzel Şecne kızı Katam’ı gördü. Onu görür görmez güzelliğine hayran kalan İbn Mülcem’in aklı başından gitti; yola çıkış amacını unuttu da kadını düşünmeğe başladı ve ona evlenme teklif etti. Öldürülmüş olan baba ve kardeş acısıyla içi yanan Katam,

‒ İçimi rahatlatmadıkça seninle evlenmem! Dedi.

İbn Mülcem: ‒ Senin içini rahatlatacak şey nedir? Diye sordu.

Kadın: ‒ Mehr olarak üç bin dirhem, bir köle ve bir de şarkıcı vereceksin, ayrıca Alî’yi öldüreceksin, dedi.

İbn Mülcem:

‒ Tamam, ilk üçü senin mehrindir. Ama sen beni isterken Alî’yi öldürmeyi benden istemeğe hakkın yok.

‒ Hayır, var, dedi, eğer bunu yaparsan benden istediğini alabilirsin ve benimle mutlu yaşarsın. Ayrıca onu öldürürsen Allah’ın vereceği ödül, dünya ve âhiret nimetlerinden daha değerli olacaktır.

İbn Mülcem:

‒ Vallahi ben zaten bu iş için bu şehre geldim. Tamam, istediğin olacaktır, dedi.

‒ Ben sana yardım edecek insanlar da temin edeceğim, diyen Kat­am, kavmi olan Teym er-Rebab’dan Verdan adlı bir adamla konuştu, ko­nuyu açtığı adam, kadının isteğine olumlu yanıt verdi.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş