İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (31) : SIFFÎN SAVAŞI
Pazar, 31 Mayıs 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (31) : SIFFÎN SAVAŞI

(...dünden devam)

Muaviye ordusunun komutanı Amr bn Âs da askerlere moral verecek şeyler söyledi ve onları saflarında sebat etmeğe teşvik etti. İki ordu arasında başlayan şiddetli kapışma akşama kadar aralıksız sürdü. Yalnız namaz vakitlerinde ara verilip her iki taraf da bölgelerinde namaz kılmaya çekiliyorlar, namazdan sonra tekrar çarpışma başlıyordu. Hz. Alî, namazdan savaş meydanına dönerken ordusundan biri kendisine sordu:

‒ Ey mü'minlerin Emîri, bizim ölülerimiz ve onların ölüleri hakkında ne dersin?

Hz. Alî cevap verdi:

‒ Bizden ve onlardan Allah rızasını ve âhireti kazanmak niyetiyle çarpışıp öldürülen cennete gider (Saîd bn Mansur, Sünen: 2/344-345). O gün taraflar birbirlerini yoklamışlar, kimse kimseyi yenememişti. Ordudan kaçan da görülmedi. Akşam olunca Hz. Alî savaş alanına çıktı, Şamlıların bulunduğu tarafa bakıp: "Al­lahım, beni de onları da bağışla!" diye dua etti (İbn Ebî Şeybe, Musannef: 15/297; Taberî, Târîḫ: 5/630).

Bu savaşta Hz. Alî’nin Necdli Hanefî Oğullarından olan hanımından doğma oğlu Muhammed Henefiyye kahramanda çapışıyor, karşısına çıkanları kahrecici vuruşuyla âhirete gönderiyordu. Rivayete göre Muhammed Hanefiyye’ye dediler ki:

‒ Mü’minlerin Emîri seni savaşlara, tehlikeli işlere gönderiyor da Hasan ve Hüseyin’i esirgiyor?

Cevap verdi ki: ‒ Hasan ve Hüseyin onun iki gözü durumunda, ben ise elleri durumundayım. Herkes elleriyle gözlerini korur!

Alî’nin başkomutanı Malik Eşter de büyük kahramandı. Muaviye bu savaşta kaçıp karargâhına varmak zorunda kalmıştı. Muaviye’nin kaçışından sonra Malik Eşter savaşa girip kendisiyle savaşacak birini istedi. Ubeydullah bn Ömer bn Ḫattab onun karışısına çıktı. Ve Malik’e

‒ Senin adın nedir, zira ben dengim olmayan biriyle çarpışmam! Dedi. Malik:

‒ Bana Malik bn Haris derler, dedi. Ubeydullah:  

‒ Senin Malik Eşter olduğunu bilseydim, karşına çıkmazdım. Müsaade et, ben geri döneyim, dedi.

Malik: ‒ Peki halkın seni kınamasından çekinmez misin? Dedi.

Ubeydullah: ‒ Bana canım gereklidir. Halkın sözlerinin bu hususta bir değeri yoktur. Halkın, benim için “Savaştan kaçtı” demeleri, “Allah rahmet eylesin” demelerinden iyidir, dedi.

Malik: ‒ Haydi öyle ise, sen selâmetle geri dön ve kim olduğunu bilmediğin bir kişi ile savaşmaya kalkma! Dedi.

(devamı yarın..)