EVLENME (10)
Pazartesi, 23 Mart 2020 00:00

EVLENME (10)

(...dünden devam)

يَـٰٓأَيُّہَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِۦ وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ: Ey inananlar, Allah’tan, O’na yaraşır bi­çimde korkun ve ancak Müslüman­lar olarak ölün.” (Âl-i İmran:102)

وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ ٱلَّذِى تَسَآءَلُونَ بِهِۦ وَٱلۡأَرۡحَامَ‌ۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَيۡكُمۡ رَقِيبًا :… Adına birbiriniz­den di­lekte bulunduğunuz Allah’tan ve akra­bâlık(bağlarını kopar­mak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisâ: 1)

يَـٰٓأَيُّہَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَقُولُواْ قَوۡلاً سَدِيدًا. يُصۡلِحۡ لَكُمۡ أَعۡمَـٰلَكُمۡ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡ ذُنُوبَكُمۡۗ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُ ۥ فَقَدۡ فَازَ فَوۡزًا عَظِيمًا: Ey inananlar, Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin. Ki (Allah) işlerinizi düzeltsin ve günâhlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resulüne itâ‘at ederse, büyük bir başarıya ermiş olur." (Ahzab: 70-71)

Başka birinin istediği kız veya kadına talib olmak caiz değildir. Peygamber (sav): "Mü'­min mü'minin kardeşidir. Mü'minin, kardeşinin istediği kadını istemesi, öteki vazgeçme­dikçe helâl değildir."(Müslim, Nikâh, b. 6 Tahrîmu’l-ḫitbetin alâ ḫitbeti Aḫîhi)

Nikâh: Kelime itibariyle birbirine meyletmek, iç içe geçmek anlamına gelen nikâh, dinde kadınla erkeğin evlenme akdine denir. Nikâhın iki temeli vardır:

İcâb ve kabul

İcâb, evlenme teklifi(önerisi)dir. Kabul de bu teklifi kabul etmektir. İcâb ve kabulü, evlenecek insanların bizzat kendileri yapabilecekleri gibi onlar adına velîleri veya vekilleri de yapabilirler.

Akid yapılırken iki şahidin bulunması şarttır. Şâhidler, iki erkek yahut bir erkek iki kadın olmalıdır. Tefsîr ve fıkıh uzmanlarınca yalnız bir erkek yahut erkek olmadan birkaç kadın, şâhidlik için yeterli görülmemektedir.

Nikâh Kıyılırken Şâhit Bulundurulması:

Nikâhta şâhit bulundurulması konusundaki rivâyetlerin hepsi sakattır. Bu konuda en sağlam olan rivâyet: “Beyyine(kanıt)siz nikâh olmaz” sözüdür ki Tirmizî, bu sözün, İbn Abbâs’ın sözü olduğunu söylüyor.

Kur'ân'a ve sağlam hadîse dayanmamakla beraber fukaha (din-bilim adamları), nikâhta iki şâhidin şart olduğu kanısındadırlar. “Zîrâ sahâbî, tâbiî neslinden ve daha sonra gelen ilim adamları, şâhidsiz nikâh olmayacağı görüşündedirler. Tirmizî’nin sözlerini aktaran Şevkânî, Abdullah ibn Ömer, Abdullah ibn Zübeyr, Abdu’r-Rahmân ibn Mehdî ve Dâvûd (ibn Alî’y)e göre nikâhta şâhid’in şart olmadığı; Mâlik’in de “Nikâhta ilân (duyuru) yeterlidir (şâhide gerek yoktur)” dediğini belirtiyor ve bu konuda birincilerin (yani iki şâhidin şart olduğunu söyleyenlerin) görüşlerinin daha doğru olduğunu söylüyor (Neylu’l-Evtâr: 3/127).

(devamı yarın..)