ALİ B. EBÎ TÂLİB (r.a.) (4)
Perşembe, 23 Ocak 2020 00:00

ALİ B. EBÎ TÂLİB (r.a.)   (4)

(...dünden devam)

Allah’ın Elçisi üç kumaşa sarılarak kefenlendikten sonra, nereye defne­dileceği konusu gündeme geldi. Ebubekir: “Ben, Allah Elçisi’nin, ‘Her peygam­ber, öldüğü yere defnedilmiştir’ dediğini işittim” deyince Peygamber’in yatmak­ta olduğu yatak kaldırılıp altı eşildi.

Daha sonra halk, grup grup içeri girerek herkes ayrı ayrı Peygamber’e namaz kıldı. Allah’ın Elçisikarşısında biri imam olup namaz kıldıramadı. Erkeklerden sonra kadınlar ve çocuklar da girip namaz kıldılar.

Bunun ardından Peygamber, Salıyı Çarşambaya bağlayan gecenin orta­sında, hasta iken yattığı yatağın altında eşilmiş olan kabre defnedildi. Hz. Peygamber’i, Alî, Fadl, Kusem ve Şukrân kab­re indirdiler. Peygamber’in na‘şına en son eli değen, mevlâsı Şuk­rân’dır. Şukrân, Hz. Peygamber’in giymekte oldu­ğu kadifeyi onun na‘şının üstüne örtüp “Senden sonra bunu kimse giyemez!” dedi[1].

Hz. Peygamber'in vefatı üzerine sahabîler Halîfe seçimiyle meşgulken Alî, Peygam­ber'in na'şının yanından ayrılmadı, onu yıkayıp kefenleyerek defne hazırladı. Halife seçimi çözümlendikten sonra herkes kendi başına ayrı ayrı Peygamber'e namaz kılıp dua etti ve Peygamber, yattığı yatağın altına eşilen kabre defnedildi.

Ebubekir, Ömer ve Osman dönemlerinde her üç halifeye de danışmanlık yanında, yargı görevini de yürütmüş olan Alî, Osman'ın öldürülmesinden sonra ashabın oybirliğiyle halife seçildi.

HALÎFE ALÎ’NİN İLK HUTBESİ

Yüce Allah yol göstermek üzere Kitap indirdi. Kitabında hayrı ve şerri açıkladı. Hayrı alınız, şerri bırakınız. Allah'ın farz kıldığı şeyleri yapınız ki Allah da sizi cennete iletsin. Allah'ın haram kıldığı şeyler bilinmektedir. Müslüman'ın saygınlığını çiğnemek her haramın başında gelir. Yüce Allah, Müslümanları ihlas ve tevhîd ile birbirine sıkıca bağlamıştır. Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Ancak haklı durumda gereği yapılır. Önce geçen insanlar sizin önderlerinizdir. Siz onlara yetişmek için çabalarsınız. Ardı­nızdan gelenler de size yetişmeğe, sizi geçmeğe çalışırlar. Önden giden­lere yetişebilmeniz için üstünüzdeki ağırlıkları atıp hafifleyiniz. Önce­kiler en son gelenlerinizi beklemektedirler. Ülke halklarına karşı davra­nışınızda Allah'tan korkunuz. Sizler davranışlarınızdan sorumlusu­nuz. Hatta göletlerdeki böceklerden ve hayvanlardan da sorumlusunuz. Yüce Allah'a itaat ediniz, O'na isyan etmeyiniz. Hayırlı bir şey görürseniz onu alınız, şerli bir şey görürseniz ondan uzak durunuz. "Siz yeryüzünde zayıf bulunduğunuz durumu düşününüz..." (Enfal: 2).



[1] İbn Hişâm, es-Sîretu’n-Nebeviyye, tahkîk: Mustafa es-Sakka, İbrâhîm el-Ebyârî ve Abdu’l-Hafîz Şelebî, ikinci baskı, 1375/1955

 

(devamı yarın..)