Hangi Doğum kontrol yöntemi dine uygun? *** Türkân Hanım’ın ayrılışıma üzüntüsü *** Yalan ve uydurma
Pazar, 19 Şubat 2012 00:00

Hangi Doğum kontrol yöntemi dine uygun?

Hocam iki çocuğumuz var ve eşim artık çocuk istemediği için doğum kontrol yöntemleri ile korunmak istiyor bu dinen caiz mi? Spiral taktırmak caiz değil, diyorlar döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunmasını engelliyormuş. Doğum kontrol hapı veya iğnesi ise içerdiği hormon ile kadının yumurtlamasını engelliyor. Bu yöntemlerin hangisi ile korunmak caiz? Hiçbir yerde detaylı bir açıklama yok hocam. Lütfen yardımcı olun, bu konuda günaha girmekten çok korkuyorum.

Cevap: Doğum kontrolü, yani çocuğun döllenmesini önlemek caizdir. Döllenip rahme yapışan ve hücreleri çoğalmaya başlayan cenini, önemli bir zorunluluk olmadan aldırmak caiz değildir. Ama döllenmeyi önlemek caizdir. Spiral taktırmanın caiz olmadığını söyleyenler ne bir âyete ne de bir hadise dayanıyorlar, kendi düşüncelerini söylüyorlar. Hiç kimsenin kendi kendine haram hükmü koyma yetkisi yoktur. Ama en uygunu azil (ayırma) yöntemidir. Azil boşalmadan önce dışarı akıtmak demektir ki Peygamberimiz döneminde bu yöntem uygulanırdı. O zaman başka yöntem yoktu. Doğum kontrol hapı veya iğnesi de caizdir ama bu yöntemin uzun zaman uygulanması durumunda kadının vücut dengesini bozma ihtimali büyüktür. Kadın buna razı ise diyecek sözümüz yoktur.

 

Türkân Hanım’ın ayrılışıma üzüntüsü

Sayın Süleyman Ateş Hocam, Haziran ayından beri Vatan Gazetesinde yazmadığınızı fark ettim ve çok üzüldüm. Son 1 yıldır Vatan Gazetesini, kadrosunda başlayan değişiklik nedeni ile almaktan vazgeçmiştim. Yazılarınızı internetten muntazam okuyordum. Sağlık sorunu nedeniyle yazamadığınızı düşünerek çok üzülmüştüm. Bugün sitenize girmeyi akıl ettim.( Özür dilerim yaşımdan dolayı artık hızlı düşünemiyorum. ) Orada durumu öğrendim ve size yazıyorum. Maalesef günümüzde, birçok konuda olduğu gibi, sizin gibi aydınlatıcı din bilginlerine yer yok. Allah sonumuzu hayırlı etsin.

Sayın hocam, inancım yerinde idi. Ancak ibadetlerimi uygulamada sizin aydınlatıcı, uygulamayı kolaylaştırıcı görüşlerinizle ibadet etmeye başladım. Büyük bir huzura kavuştum. Uzun yıllardır, sayenizde artık vakit namazlarımı muntazam kılıyorum, Kur’ân-ı Kerîm'i hem sizin yazmış olduğunuz Yüce Mealinden, hem orjinal metninden muntazam okuyorum. Her sabah namazdan sonra günlük hayat başlayıncaya kadar2-3 saat Kur’ân okur, tesbih çekerim. Allah kabul etsin. Bütün bunları size borçluyum. Allah sizden razı olsun. Artık bundan sonra ışığınızdan internet sitesinde yararlanacağım. Bunun için çok sevinçliyim. Size uzun ve sağlıklı bir yaşam diliyorum…

 

Yalan ve uydurma

Sayın Hocam, bir TV kanalında konuşmacı "Hz. Peygamber Hira Dağına Hz. Aliyi de gö­türürdü, vahiy geldiğinde Hz. Ali de oradaydı ve Cebrail’i o da gördü" dedi. Yine aynı programda bir diğer konuşmacı da "Miraç’ta Hz. Ali de Peygamberimizin ya­nındaydı, bir yere kadar o da gitti..." şeklinde cümleler kullandılar. Kur’ân ve sahih hadisler çerçevesinde konuyu izah eder misiniz, Allah razı olsun. Selamlar....

Cevap: Bunlar tutarsız, saçma uydurmalarıdır. Yalanın da yalanıdır. Üzerinde durmaya değmez.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş