TÂRIK VE MÜRSELÂT SURELERİNDEKİ BAZI ÂYETLER (3)
Pazartesi, 01 Temmuz 2019 00:00

TÂRIK VE MÜRSELÂT SURELERİNDEKİ BAZI ÂYETLER (3)

(...dünden devam)

Cevap: 2) Mürselât 30’ncu âyette geçen üç çatallı gölgeye gelince:

‘29- Haydi yalanladığınız(azâb)a gidin! 30- Üç dallı bir gölgeye gidin. 31- Ki ne gölgelendirir, ne de alevden korur. 32- O, kütük gibi kıvılcım(lar) saçar. 33- (Saçtığı) Kıvılcım, sanki sarı bir halattır.’ 34- Yalanlayanların vay haline o gün!” (Mürselât: 29-34)

29-40’ncı âyetlerde âhireti inkâr edenlere, yalan saydıkları için çarpılacakları âhiret azâbının korkunçluğu tasvir ediliyor. Bir önceki âyette kıyamet gününde yalanlayanların hallerinin yaman olacağı vurgulanmıştı. İşte şimdi o günün içindeyiz ve o yalanlayıcıların hallerini görmekteyiz. Onlara: "Yalanladığınız şeye gidiniz, üç dallı bir gölgenin içine giriniz!" deniliyor. Ama bu gölge öyle serinlik veren bir gölge değil, çatal çatal dikilen cehennem alevlerinin gölgesidir. Nasıl gölgeyi ağacın dalları yaparsa, buradaki gölgeyi de cehennem alevinin üç dalı yapmaktadır. Öyle alevler ki kasr gibi kıvılcımlar atar.

Kasr: iki anlama gelebilir: Birincisi saray, ikincisi kalın odun, kütük, odun demeti. Âyette cehennemin, büyük saray gibi, yahut kütük gibi kıvılcım saçtığı belirtilmektedir. İkinci mânâ siyaka daha uygun düşmektedir. İbn Abbâs'ın: "Kasr, kışlık için biriktirdiğimiz üç arşın ya da daha fazla uzunluktaki odundur" dediği rivâyet edilir.

Bu üç çatallı alev, insanın kötü eylemlerini oluşturan üç boyuta işaret olabilir. Gerçeği Allah bilir.

***