SON PEYGAMBERLİK
Salı, 11 Haziran 2019 00:00

SON PEYGAMBERLİK

Sayın hocam; bir sohbet sırasında arkadaşımın, Peygamberimizin son peygamber olduğunun Kur’ân’da yazılmadığını söylemesi kafama takıldı, Peygamberimizin son peygamber olduğunu gösteren kaynak nedir? ...

Cevap: Ahzâb 40’ncı âyette, Hz. Muhammed’in, “Hâ-teme'n-ne­biyyîn” olduğu vurgulanmaktadır. “Hâteme'n-nebiy-yîn” nebîlerin (yani peygamberlerin) hâtemi demek­tir. Hâtem, hatm kökünden gelir. Hatm'in iki anlamı vardır: Bir şeye tesir etmek ve bu tesirden oluşan iz. Bir şeyi mühürlemeğe hatm dendiği gibi bir şeyin sonuna damga vurmağa da hatm denir. Hitâm, bir şeyin sona ermesi demektir. Hatem yüzük, mühür anlamınadır (Bakara: 237).

Çoğunluk bu kelimeyi tâ'nın kesresiyle hâtim şeklinde okumuş­lardır. Fakat 'Âsım, tâ'nın fethasıyla hâtem okumuştur. Birinci kırâate göre Mu­ham­­med elçilerin sonunda gelmiştir, onların sonuncu­sudur, ikinci kırâate göre peygamberlerin, yüzük gibi süsü, zîneti de­mektir (Hâzin: 5/269). Kur’ân-ı Kerîm, 'Âsım kırâatine göre yazılmış olmasına rağmen, Ebû 'Ubeyd birinci kırâati uygun görmüş ve âyet bu kırâate göre manalandırılmıştır. Bu kırâate göre Peygamberlik, Hz. Muhammed ile kapanmıştır. Ondan sonra artık peygam­ber gelmeye­cektir. Hz. Muham­med (s.a.v.) ile peygamberliğin son bul­du­­ğuna dair bazı hadisler de vardır. Ebu Hüreyre'nin rivayetine gö­re Pey­gamber (s.a.v.) şöyle de­miştir: "Benimle benden önceki peygam­berlerin durumu, tıpkı şu adama benzer ki: Gayet güzel bir ev yaptı, evi süsledi. Yalnız köşelerinden birinde bir kerpiç eksik kaldı. İnsanlar evi gezdiler, beğendiler. 'Keşke şu kerpiç de yerine konmuş olsaydı!' dediler. İşte o kerpiç benim. Ben pey­gamberlerin hâtemiyim." (Buhârî, Talâk: 3; İbn Kesîr, Tefsîr: 3/499)

Kur’ân'ın birçok âyetinde, bütün peygamberlerin tebliğ ettiği tevhîd dini olan İslâm'ın tevhîde aykırı katmalardan arındırılmış haliyle bütün insanlığın dini olmak üzere gönderildiği bildirilmektedir: "O, Elçisi’ni hidayet ve hak dinle gönderdi ki o(hak di)ni bütün dinlere üstün kılsın. Şâhit olarak Allah yeter'' (Fetih: 28), "Bugün size dininizi olgunlaştırdım ve size din olarak İslâm’ı beğendim" (Mâide: 3)

"De ki: Ey insanlar, ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sâhibi Allah'ın elçisiyim. O'ndan başka Tanrı yoktur. O, diriltir, öldürür. Gelin Allah'a ve O'nun ümmî peygamberi olan Elçisi’ne inanın ‒ki o (pey­gamber) de Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır‒. Ona uyun ki doğru yolu bulasınız!" (A’râf: 158)

Kur’ân'ın içerdiği inanç esasları, sosyal ve hukukî prensipler, her devirdeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak ve onları mutlu kılacak niteliktedir. Peygamber'in doğru ve Kur’ân'a ters düşmeyen Sün­neti de, Kur’ân'ın açıklayıcısı ve tamamlayıcısıdır. O Peygamberler hâ­temine binlerce salât ve selâm olsun.