ÇEŞİTLİ KONULAR
Pazartesi, 06 Mayıs 2019 00:00

ÇEŞİTLİ KONULAR

Sayın Hocam, Öncelikle size İslâm’a yaptığınız katkılar­dan dolayı teşekkür etmek isterim. Ben sizin mealinizi okuyarak dini öğrendim. Çok dikkatli ve güzel çevirmişsiniz. Zihninize ve ellerinize sağlık Allah emeğinizi karşılığını artırsın.

Hocam size iki konuyu iletmek istiyorum. Birincisi hadislere özellikle de şüpheli hadislere fazla yer vermeniz ve İslâm’ın şartları.

 Geçtiğimiz günlerde bazı konuları aydınlatmak için detaylı olarak şüpheli hadislerden bahsettiniz ve bunların gerçek olmadığını belirttiniz. Bunlardan biri de Miraç olayı idi.

Hocam, benim takıldığım konu bu şüpheli hadislere fazla yer vermediniz mi? Yazılarınızda işin doğrusuna ayrılan kısım çok az iken, işin uydurma kısmına ayrılan kısım çok fazlaydı. İnsanlarımız zaten bu tip safsatalıklara inanmaya fazlasıyla meyilliler. Bence çok insan yazının sonundaki gerçek mesajı almaktan çok yazının büyük kısmını kaplayan uydurma rivâyeti almıştır. Derler ya reklamın iyisi kötüsü olmaz diye. Siz de istemeyerek de olsa bu uydurmaların tanıtımını yapmış olmuyor musunuz?

Hocam, ben Kur’ân'ı sürekli okurum. Her okuduğumda ise yeni bir şeyler keşfederim. Bunlardan birini sizinle paylaşmak istiyorum.

Hep İslâm’ın beş şartı olduğunu biliriz ve sanki bu evrensel bir doğruymuş gibi oldu. Ama bana göre bunda bir revizyona gidilmeli. İslâm’ın şartları yeniden düzenlenmeli ve bence şöyle olmalı:

1) Kur’ân'ı okumak, anlamak ve kabul etmek. 2) Sadaka vermek. 3) Namaz kılmak. 4) Zekat vermek. 5) Oruç tutmak. 6) Hacca gitmek.

Bu dediklerime kaynak olarak da Bakara Suresi'nin 177. âyetini göstermek istiyorum. Bence bu âyet Kur’ân'ın ana fikri. Selâm ve Saygılarımla, ...

Cevap: İslâm’ın şartının beş olduğu hakkında bir hadis var­dır: "İslâm beş şey üzerine kuruldu: Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şahâdet etmek; namaz kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak." (Buharı, îmân, 1, 2; Müslim, îmân 1-22; Tirmîzî, îmân, 3; Nesâ'î, îmân 13)

İşte bu hadise dayanılarak İslâm’ın şartının beş olduğu yaygınlaşmıştır. Aslında Kur’ân’ın temel ibadet ve ahlak ilkeleri İslâm’ın şartıdır. Ve Kur’ân’a göre İslâm’ın birinci şartı tevhîd, yani Allah’ın birliğine inanmak, sonra doğru olmaktır. İşte âyet: ‘Rabbimiz Allah'tır’ deyip, sonra doğru olanların üzerine melekler iner: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin!’ (derler).” (Fussilet: 30) Kur’ân, laf ile değil, iman ve güzel ahlak ile cennete gidileceğini vurgular: “19- Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (bunu kabul etmeyen) kör gibi olur mu? Ancak sağduyu sâhipleri öğüt alır. 20- Onlar, Allâh'ın ahdini yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar. 21- Ve onlar Allâh'ın bitiştirilmesini istediği şeyi bitiştirirler (Akrabâ ile ilgiyi kesmez, ayırım yapmadan bütün peygamberlere inanır, güzel işler yapmayı sürdürürler). Rablerine karşı saygılı olur ve en kötü hesaptan korkarlar. 22- Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızâsını) arzu ederek (nefsin gücüne giden şeylere) sabrederler; namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızktan gizli ve açık olarak (hayır yoluna) harcarlar ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte şu yurdun sonucu onlarındır: 23- (Onlar) Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlar da kendileriyle beraber olur. Melekler de her kapıdan yanlarına varırlar: 24- "Sabretmenize karşılık selâm size, yurdun sonu ne güzel!" (derler).” (Ra‘d: 19-24)