İSLAM KARŞITI KİTAP YAZARKEN MÜSLÜMAN OLDU
Pazartesi, 08 Nisan 2019 00:00

İSLAM KARŞITI KİTAP YAZARKEN MÜSLÜMAN OLDU

Hollanda'da, bir dönem aşırı sağcı Özgürlük  Partisinde (PVV) milletvekili ve ikinci adam olan Joram van Klave­ren, İs­lam  karşıtı kitap yazarken Müslümanlığı seçti

klaveren

  1. Hollanda basınında çıkan haberlere göre, eski siyasetçi 39 yaşı Joram Müslüman oldu.

Eski siyasetçinin, Müslümanlık karşıtı kitap yazdığı süreçte yaptığı  araştırmalar sırasında İslamiyet ile ilgili bakış açısı değişti.

İslamiyet'i seçen Klaveren, Müslüman olduktan sonra gayri­müslimlerin  İslam karşıtı düşüncelerini çürüten bir kitap çıkardı.

2010-2017 yıllarında Hollanda Parlamentosunda milletvekili olan van  Klaveren, 2014'te PVV lideri Geert Wilders'in, Fas köken­liler için sarf ettiği  ırkçı sözlerinden sonra partiden ayrılarak bağım­sız milletvekili olmuştu.  Wilders'in, ırkçı söylemlerinden ötürü yar­gılanma süreci devam ediyor.

Van Klaveren, ülkede 2017'de yapılan genel seçimlerde kendi kurduğu  partiden aday olmuş fakat yeterli oy alamadığı için siyasete veda etmişti.

Bir dönem aşırı sağcı PVV partisinde olan Birlik Partisi lideri Arnoud  Van Doorn da yaklaşık 6 yıl önce partiden ayrılarak Müs­lümanlığı seçmişti.

 


 

BENZERİ BİR HABER DE YENİ ZELANDA’DAN

Müslümanlara nefret, şiddete dönüşecekti. El yapımı bomba ile İslam mer­kezine saldıracaktı. İslam dinini tanıdı ve müslüman oldu.

Müslümanları öldürmeyi düşünürken İslam'la şereflendi

Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen terör sal­dırılarının ardından beyaz ırkçılığı ve İslamofobi tartış­maları alevlenirken, ABD'li eski asker Richard Mc Kin­ney hikayesi ile dinleyenleri duygulandırıyor. McKin­ney, bombalamak istediği İslam Merkezine gidip gel­dikçe İslam ile müşerref oldu.

 mackinney

ABD'li eski asker Richard McKinney.

 


 

 

İRLANDALI SEVİLEN ŞARKICI SİNEAD İSLÂM’I SEÇTİ

 

Kilisesi'ne çarpıcı eleştirilerde bulundu

 

 sinead

 

Twitter'dan 'Müslüman olmayan insanlara böyle deniliyorsa, beyaz insanlarla tekrar vakit geçirmeyi asla istemiyorum' paylaşımı yapan ünlü İrlandalı şarkıcı, Trump ve Katolik Kilisesi'ne çarpıcı eleştirilerde bulundu.

 

İrlandalı sevilen şarkıcı Sinead O'Connor, geçen ay İslam'ı seçtiğini duyurmasının ardından, sosyal medyadan yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.

 

"Beyaz insanlarla tekrar vakit geçirmeyi asla istemiyorum, iğrençler!"İslam'a geçince adını Shuhada (Şüheda) Davitt olarak değiştirdiğini ilan etmiş olan ünlü şarkıcı, dün "orta yaşlı beyaz erkek hükümranlığı bitti" sözünü tweetlemesinin ardından bugün şu çıkışı yaptı: "Feci üzgünüm. Birazdan söyleyeceğim o kadar ırkçı bir şey ki, ruhumun bunu hissedebileceğini asla düşünmezdim. Ama gerçek şu ki, (eğer Müslüman olmayan insanlara böyle deniliyorsa) beyaz insanlarla tekrar vakit geçirmeyi asla istemiyorum. Bir an için bile, her ne sebep olursa olsun. İğrençler."

 

"Trump'a izin veren Twitter bu sözlerimi yasaklar mı, göreceğiz" Ardından "Twitter; Trump ve Milbank gibilerin ağızlarından dökülen şeytani pisliği benim ülkeme bile kusmalarına izin verirken bunu yasaklar mı, ?görmesi ilginç olacak" diyen O'Connor şöyle devam etti:

 

"Tevrat, İncil ve Mahabarata'daki şiddet Kur'anda yoktur"

 

"Bu ara kişi zeki bir teologsa ve bu yolculuğa çıkmışsa, bilir ki, Tevrat, İncil ve kahrolasıca Mahabarata'daki antik şiddetten Kuran'da söz edilmez…"

 

"Hristiyan ilahilerindeki vahşete hiç değinmiyorlar"

 

'Hıristiyan ilahilerde düşmanın bebeklerinin kafalarını kayalara vurarak ezmekten söz edildiğine teologların hiç değinmediğine' dair de bir paylaşım da bulunan ünlü şarkıcı, şu çıkışı yaptı:

 

"Herkes yoksul Amerikalıların Trump'ın kurbanları olduğunu söylüyor. Ama onu siz başa getirdiniz. Öyleyse kendisini kovabilirsiniz. Aksi takdirde onun suç ortağı olursunuz. İslamcı Terörizm denilen her şeyle ilgili de durum aynı. Şeytanın istediği ve sevdiği tam da budur."

 

Katolik kilisesinde çocuk tacizine eleştiri

 

Bu sözlerine hiçbir İrlandalının karşı çıkmayacağını söyleyerek şöyle devam etti: "Biz kiliseyi kovmadık. Burunlarımızın dibinde çocuklarımızla kendilerini tatmin etmelerine izin verdik, üstüne tazminat da ödemediler. Bu 'uygarlık' altında İrlandalı insan evlatlarının yarasına merhem yoktur." (Haber7)