..ÂYETLERİN AÇIKLAMASI.. *** 40 SAYISININ ÖNEMİ
Pazartesi, 25 Şubat 2019 00:00

AŞAĞIDAKİ ÂYETLERİN AÇIKLAMASINI YAPAR MISINIZ?

1- Âl-i İmran: 52. Âyet: “İsa onlardan inkârı sezince: ‘Allah yolunda kimler bana yardımcı olacak?’ dedi. Havariler: ‘Biz, Allah yolunun yardımcılarıyız; Allah'a inandık, şahit ol, biz müslümanlarız.’ dediler."

2- Maide: 111. Âyet: "Havarilere: ‘Bana ve elçime inanın!’ diye vahyetmiştim. (kalplerine bu düşünceyi atmıştım); ‘inandık, bizim müslümanlar olduğumuza şahit ol!’ demişlerdi."

3- En'am Suresi/163. Âyet: "O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim."

Özetle: Bütün peygamberlerin getirdikleri dinin temel sıfatı İslâm’dır. Yani sadece Allah’a teslim olmak ve yalnız O’na kulluk etmek, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. İşte bütün peygamberlerin getirdiği dinin, inancın özü budur. Özellikle peygamberler arasında, Arabistan yarımadasında çıkmış üç büyük dinin atası Hz. İbrahim, İslâm’ın temsilcisidir. Kur’ân onu en doğru Müslüman olarak tanımlamaktadır:

“İbrâhîm ne Yahûdî, ne de Hıristiyandı; dosdoğru bir Müslümandı. Müşriklerden de değildi.” (Âl-i İmran: 67) Kur’ân, andığı peygamberlerin kendilerini ve ümmetlerini Müslüman olarak tanımlamaktadır. Zaten Allah, İslâm’dan yani kendisine tapılmaktan ibaret olan tevhîd dininden başka bir dine razı olmaz ki: “Allah katında din İslâm’dır.” (Âl-i İmran: 19), “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa, bilsin ki, (o dîn) ondan kabul edilmeyecek ve o, âhirette kaybedenlerden olacaktır.” (Âl-i İmran: 85)

 


 

40 SAYISININ ÖNEMİ

Merhaba hocam, 40 sayısının İslam veya Türk dünyasındaki önemi hakkında bir bilginiz var mıdır? Zira bir çok yerde rastladığım özdeyişlerde bu sayıyla karşılaşıyorum. Kırkından sonra yediğiniz lokmaları sayınız, bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır, 40 katır mı 40 satır mı? Teşekkürler...

Cevap: Bu konuda özel bir araştırmam yok. İslâm'da belli bir sayı kutsallaştırılmaz ama Kur'ân'da Hz. Musâ'nın kırk gece Allah'a ibadet ettiği anlatılır. Tasavvufta 40 gün halvet (çile) çıkarma usulü vardır. Ayrıca Ahkaf Suresi'nin 15. âyetinde: "Biz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. (Ana karnında) Taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü. Nihâyet (insan) güçlü çağına erip kırk yaşına varınca: ‘Ya Rabbi dedi, beni, bana ve anama, babama verdiğin ni‘mete şükretmeğe, râzı olacağın yararlı işler yapmağa sevk eyle. Benim için zürriyetim içinde de salâhı devam ettir (benden gelecek olanları da iyi insanlar yap). Ben sana yüz tuttum ve ben (sana) teslîm olanlardanım’." âyetinden insanın tam düşünsel olgunluğa 40 yaşında ulaştığı anlaşılmaktadır. Bundan dolayıdır ki Hz. İsa hariç, bütün peygamberlere 40 yaşında peygamberlik verildiği hakkında bir hadis de vardır. Peygamberimiz de 40 yaşında peygamberlikle şereflenmiştir.

Daha sonra dini bir kanıtı olmadığı halde ölünün kırkıncı gecesinde duâlar, Kur'ân okunması âdet olmuştur. Ama İslâm'da bunun bir kanıtı yoktur. Bildiğim şimdilik bu kadar.