HZ. İSA ÖLMÜŞ MÜDÜR? TEKRAR YERYÜZÜNE GELECEK MİDİR? (6)
Çarşamba, 06 Şubat 2019 00:00

HZ. İSA ÖLMÜŞ MÜDÜR? TEKRAR YERYÜZÜNE GELECEK MİDİR? (6)

(...dünden devam)

Allah, adâlet ve rahmet sıfatlarını bağdaştırabilmek için eğer Âdem’in yaratılışından, tâ 2019 yıl öncesine kadar düşünmüş de, ancak bu kadar uzun yıl sonra bir çare bulabilmiş ise demek ki O, hâşâ, uzun süre âciz kalmış, bir işin nasıl çözüleceğini bilememiştir. Hâşâ, Allah’a hiçbir ân, câhillik ve âcizlik ilişemez. Allah, insanların günâhını affetmek için çocuk şekline bürünüp kadının karnına girmez. Bunlar acz belirtileridir. Ve insan şekline de girse Allah’ın aynı olan bu insanın öldürülmemesi gerekir. Hem Allah, insanları affetmek istedikten sonra ne diye böyle çareler düşünsün? Affediverir, yaptığından sorumlu değildir, dilediğini yapar.

Kaldı ki Âdem’in günâhından, zürriyetinin sorumlu tutulması da Allah’ın adâletine aykırıdır. Babanın suçundan oğlu neden sorumlu olsun? Çocuğun kabahati nedir? İslâm’a göre herkes kendi günâhından sorumludur, günâh ferdîdir. Babanın işlediği suçtan oğlu sorumlu değildir. Hiçbir günâhkâr, diğerinin günâhını çekmez. Herkes kendi günâhını yüklenir, ondan hesaba çekilir.

Îsâ’nın çarmıha gerilmesini kabul etmeyen Hıristiyan mezhepleri de vardır. Cerinthi ve Tatianos mezhebinde olanlar, asılmayı kabul etmezler. Tatianos, şarap içmeyi harâm saydığı için Hıristiyanlar, onu sapık saymışlardır.

Şeyh Tantâvî, Îsâ’nın çarmıha gerilmesi öyküsünün, bir Bâbil efsanesinden Hıristiyanlığa adapte edilmiş olduğunu, Müslümanlığı kabul etmiş olan Lord Headly’nin “İkazu’l-ğarbi li’l-İslâm” adlı kitâbından naklediyor.

Bu Asur yazıtlarını görünce Müslüman olan Lord Headly şöyle diyor: “O zaman kürsülerden biricik kurtarıcımız olarak ilân edilen Hıristiyanlığın büyüklüğü nerede?Bu yazıtlardan anlaşılıyor ki bu hikâye, Mesîh’in ortaya çıkmasından bin yıl veya daha fazla bir zaman önce vardı. Demek ki bu boş hikâye, size ebedî hayata girme pasaportu vermez. Bütün bunlar, çocukları avutmak isteyenlerin hikâyesidir. İslâm şerîati, ruhsal yüceliğin; insanın şu dünyada yapacağı işlere bağlı olduğunu; ancak kendi eylemleriyle kurtuluşa erebileceğini söylüyor. Hepinizin güzel ruhsal eylemler yapmanızı istiyorum. Bu, sizin için birtakım kâhin düşüncelerine saplanmaktan iyidir.” (Tantâvî, el-Cevâhir: 10/23)

M. S. ikinci yüzyılda yaşayan Hıristiyan rahib İbon: “Mesîh, Yûsuf ve Azrâ’dan doğdu. Fakat ne zaman ve nasıl ömrünü geçirdiğini bilmiyoruz” demiştir. Görülüyor ki Kur’ân’ın söylediği gibi, Îsâ’nın asılmadığını ifade eden Hıristiyan Kitapları ve böyle inanan insanlar da vardır. Zaten hayatı pek bilinmeyen Îsâ hakkında daha esrarengiz bir nitelik ve Îsâ’nın şahsına kendisini, en büyük işkenceye katlanarak insanlığa fedâ edecek kadar insan sevgisi vermek için, eski dinlerden kalma çarmıha gerilme öyküsü, Îsâ’ya yakıştırılıp bir inanç haline getirilmiştir.

(devamı yarın..)