ZALİM HACCAC VE KURAN (2)
Salı, 29 Ocak 2019 00:00

ZALİM HACCAC VE KURAN (2)

(...dünden devam)

İLK KURANLAR NİÇİN YAKILDI?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gücü yetiyorsa bütün Sünnilerin en değerli kaynak kabul ettiği Taberi Tarihi’ni de yalanlasın veya yaktırsın... Çünkü orada 3. Halife Osman’ın o dönem elde olan Kuran’ları toplatıp yaktırdığını yazmaktadır. İşte o bölüm: “Hz: Osman bu hali öğrenince mes­cide gelip minbere çıktı. Hutbe okuyup: ‘...ayrıca da Kuran’ı yaktığımı söylüyorlar. Şundan ötürü yaktım ki onların elindeki Kuran azıcıktı. Ve her kişi: -Benim Kuran’ım sahihtir, doğrudur derdi. Bense bunun üzerine hepsini topladım, düzelttir­dim. Halkın eline doğrusunu verdim. Ellerindeki yanlış olanları yaktım...” (Aktaran: Tunay Bay­rak...)

HACCAC ESKİ KURAN’A DÜŞMAN

Kuran derleme işinde Osman’a karşı çıkanlardan birisi de Hz. Muhammed’in en yakınlarında olan Abdullah bin Mesut’tur. Abdullah bin Mesut Kuran’ı hıfzeden ve onu kitap haline getiren birisidir. O, elindeki kitabı Osman’a vermemiş; Osman, Pey­gamber’in sırdaşı olan Abdullah b. Mesut’u dövdürüp kaburga­larını kırdırmıştır. İşte Zalim Haccac, onun derlediği Kuran’ı hedef almıştır. Bu Emevi politikacısı öyle kendinden geçmiştir ki şöyle diyebilmiştir: “Kendi elindeki Kuran’ın Allah katından gönderildiğini iddia eden Abdullah bin Mesud’u cezalandıracak olursam kim bana mani olabilir? Allah’a yemin ederim ki onun elindeki kitab, Arap recezelerinden (şiirlerinden) bir recezedir. Allah, o kitabı Peygamber’e indirmiş değildir.”

Haccac şu tehditte de bulunuyor: “Abdullah bin Mesud’un kıraatine göre Kuran okuyan bir kimseyi görürsem boynunu vurdururum... Onun kıraat şeklini, domuzun kaburga kemiği ile de olsa Kuran’dan kazıyıp sileceğim” (İbn Kesir, s. 214)

Anlaşılıyor ki ilk Kuran’da Emevilerin işine gelmeyen kelimeler veya bölümler bulunmaktaydı bu da Haccac’ı domuz kemiğine yapışmaya kadar itmekteydi.

OSMAN KURAN’INI KİM DERLEDİ?

Osman, Kuran derleme işini Zeyd ibni Sabit’e vermiştir. 612 yılında doğan Zeyd, Hz. Muhammet döneminde daha bir çocuk­tur. Ama Emevilerle arası iyi olduğu için görev onundur. Zeyd, mescide gider oturur... Kuran’dan ayet veya sure ezberlemiş Müslümanlar gelirler; “Bunu ben Peygamberden böyle duydum, ezberledim!” derler. İki kişi de buna tanıklık edince, o söylenen sözler yazılır ve Kuran işte böyle toplanır. Elbette ki Emevileri tutanlar da gelip ezberlerindekileri naklederler... Böylece eski­sinden daha büyük bir kitap ortaya çıkar. O kitaba da, İbn Kesir’in aktardığına göre Kuran değil İmam derler...

Bütün bilgiler, Peygamber döneminde yazılmış bir Kuran olmadığını da ortaya koyuyor. O dönemden Peygamber’in saka­lının, hırkasının, nalınının kaldığı iddia edilip bazı malze­meler gösteriliyor ama Hz. Muhammet çağına ait yazılı bir sure veya ayet gösterilemiyor.

Nasıl oluyor da bu hercümerç içinde bir harf bile yitmemiş oluyor? Diyanet uleması bizi bu konuda aydınlatır ise seviniriz... Ama ses vereceklerini hiç sanmıyorum.

(devamı yarın..)