Talakla ilgili bir soru *** Sakal sünnet mi ve hakkımdaki iftira

Talakla ilgili bir soru

Hocam anladığım kadarıyla sizin görüşünüz birisi karısını boşayacağı zaman eşinin, yanında olmak zorundadır ve iki şahit huzurunda ve iddeti içinde yapmalıdır boşanma ile ilgili konuşmayı, mesela birisi eşi yanında değilken başkalarının yanında bu tür sözler söylese ama sonra pişman olsa ve o olayı gizlese ya da inkâr etse 1 talak meydana gelmiş midir hocam ???

Cevap: Evet, Talak Suresinin ikinci âyetine göre boşamaya iki âdil (doğru sözlü) kişinin tanıklık etmesi gerekir. İki veya daha çok kişinin tanıklığında boşama sözünü kararlılıkla söyleyen kişinin, eşi yanında olmasa bile boşaması geçerlidir ama bu sadece bir boşamadır. Adam üç ay içinde karısına dönebilir. Üç aydan sonra ancak kadının muvafakatiyle dönebilir.

 

Sakal sünnet mi ve hakkımdaki iftira

Muhterem Hocam, selamlarımı sunar, Allahtan sağlıklı bir ömür dilerim. Sayın Hocam, bugün camiiye gittim. Tesadüfen imamla sohbete başladık. Orada bulunan bazı insanlar da sohbete katıldılar. Mevzu sakalın sünnet olup olmadığına geldi, ben de sakalın bir Arap örfü olduğunu söyledim ve sizin 17.04.2007 tarihinde bir okurunuza verdiğiniz cevabı kendilerine okudum. Kıyamet koptu ve bana karşı kanıt olarak Halil Gönenç isimli bir şahsın cevabını gösterdiler. Ben sizin fikrinizi savununca da imam efendi sizin Diyanet İşleri Başkanıyken Melekler rüzgârdır dediğinizi ve bu sözünüzün uzun tartışmalara yol açtığını söyledi. Ben de kendisine bunu Süleyman Hocaya soracağım ve cevabını getireceğim, getirince bunu camii'nin içine asacaksın dedim. Oda bunu yapacağını söyledi. Sizden bunun cevabını istirham ediyorum. Selamlar

Cevap: Kardeşim, Sünnet, Hz. Peygamber'in yaptığı, uyguladığı dini nitelikteki eylemlerdir. Sakal Hz. Peygamber'in, peygamber olduktan sonra yaptığı dini bir eylem değildir. O zaman tüm erkeklerin sakalı vardı. Hz. Peygamber de herkes gibi gençliğinden beri sakallı idi. Peygamber olduktan sonra din gereği olarak sakal salmış değildir. Ancak kendisinin, sünnet olmanın, sakal salmanın Hz. İbrahim'in sünneti olduğunu buyurduğu rivayet edilir. Sakal salmak, tırnak kesmek doğal sünnettir, yani insanın doğası gereği yapılan bir uygulamadır. Papazların, hahamların sakalları uzundu. Peygamberimiz göbeğe kadar inen sakalı bir tutama kadar küçültmüş, yani zarifleştirmiştir. Ama sakal bir ibadet değildir. İnsanın doğası gereği biten kılların ibadet yanı yoktur. Ancak uzun sakalı en çok bir tutama kadar kısaltmak, kibarlaştırmak Peygamberimizin uygulamasıdır. Asıl ibadet mahiyetindeki sünnet: nafile namaz kılmak, çok dua etmek, Allah'ı çok anmak, sadaka vermek, yardıma muhtaçların yardımına koşmak, insanlar ve yaratıklar hakkında hep iyi şeyler düşünmek gibi güzel eylemlerdir.

Benim meleklerin rüzgâr olduğunu söylediğim şeklindeki sözler ise iftiradır. Onu Başkanlığım sırasında menfaati zedelenen bir kişi, 1974'te yayınlanan bilimsel bir makalemi sağından solundan kırparak istediği biçime sokup gazetesinde yayınladı. İftira etti. Hala da bu insanlar iftiralarını sürdürüyorlar. Camide imamlık yapanlar dahi hiç çekinmeden, benim yazımı, makalemi, görmeden, kitaplarımı okumadan bir yalancı müfterinin sözüne uyup melekleri inkâr ettiğimi söyleyebilmektedir. Yüreğinde biraz Allah korkusu taşıyanların, duyduğu bir sözün gerçek olup olmadığını araştırır. Kur'ânımız, İsra Suresinde: "Kesin bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Zira kulak, göz ve gönül yapılan eylemlerden sorumludur!" buyurmaktadır. Ne diyeyim, Kıyamet gününde bu insanlardan hakkımı alacağım. "Allah doğruların yardımcısıdır!" Er yarın Hak divanında belli olur. Selam ve sevgilerimle.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş