KADINI DÖVME (2)
Pazartesi, 17 Aralık 2018 00:00

KADINI DÖVME (2)

(...dünden devam)

Erkek bazı yönlerden üstün olmakla beraber kadına böbürlenmeye, ona baskı yapmaya hakkı yoktur. Çünkü kadınla erkek, bir vücudun organları gibi birbirinin tamamlayıcısıdırlar. Nitekim yüce Allah'ın, "Allah erkekleri kadınlara üstün kıldı" demeyip, "Bazı insanları, diğer bazılarından üstün kıldı" demesinde bu noktaya işaret vardır. Vücutta baş ne kadar değerli ise kalb de o kadar değerlidir. Erkek baş durumunda ise kadın da kalb durumundadır. Bunlardan birinin diğerine göre ayrı özellikler taşıması, diğerinin değerini azaltmaz.

Âyeti kerime, erkek cinsinin, kadın cinsine üstünlüğünü ifade eder. Tek tek her erkeğin, her kadından üstün olduğu anlamını taşımaz. Nice kadınlar vardır ki bilgide, iş görmede, beden gücünde çok erkekten üstündür. Fakat tüm cins olarak erkek cinsinin, kadın cinsinden üstün yaratıldığı bir gerçektir. Tabiatta genellikle bütün canlıların erkekleri, dişilerinden daha tam, daha üstün yaratılmıştır. Meselâ horoz, tavuktan; koç, koyundan; erkek aslan, dişisinden daha güzel ve daha güçlüdür. Erkeğin yüzünde bıyık ve sakal bitmesi de kadına göre bir mükemmeliyet sayılır. Nitekim erkekte köselik bir kusur kabul edilmiştir. İşte çalışmaya daha dayanıklı, tedbir ve idarede daha üstün olan erkek, kadını himaye etmekle yükümlü tutulmuştur.

Şunu da unutmamak lâzımdır ki kadınların da erkeklerden üstün oldukları meziyetler vardır. Çocuk yetiştirmede, merhamet ve şefkatte, duyarlılıkta kadın, erkekten üstündür. "Allah bazı insanları, diğer bazılarından üstün kılmıştır" cümlesinde buna da işaret vardır. Allah, hikmeti gereği, aileyi idare etsin, çalışıp çoluk çocuğunu geçindirsin, toplumunu düşmandan korusun diye erkeği, vücut gücünde daha üstün yaratmış; çocuklannı emzirsin, güzel yetiştirsin, şefkatiyle âileyi huzur ve sükûn ile doldursun diye kadına da duyarlılıkta üstünlük vermiş, ona anne olma imkânını bahşetmiştir.

Yönetici olmalarının ikinci sebebi de erkeklerin, çalışıp kazan­maları, malleriyle kadınların mehirlerini vermeleri, geçimlerini sağlama­larıdır. Kadının geçimini temin etmek, erkeğin üzerine farzdır. Kendilerini himaye edip geçimlerini sağlamalarına karşılık kadınların da kocalarına itâat etmeleri gerekir. İşte iyi kadınlar, kocalarına itâat ederler, Allah'ın kendilerini koruması, muvvaffak kılmasiyle, Allah'ın verdiği koruma yeteneğiyle kocalarının ardından hem kendi namuslarını hem de onların bütün haklarını korurlar. Karı koca arasında gizli kalması gereken şeyleri hıfzeder, kocalarının sırlarını yaymazlar. Hasılı üzerlerine düşen görevleri yapar, onlara hıyânet etmezler.

(devamı yarın..)