NAKŞİBEND HZ.LERİNİN VİRDİ (8)
Pazar, 26 Ağustos 2018 00:00

NAKŞİBEND HZ.LERİNİN VİRDİ (8)

(...dünden devam)

Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd (3 defa) Hâ Mîm ayn Sîn Kāf (3 defa)[1] yüzü hürmetine bizi düşman şerrinden, rızâna aykırı şeylerden koru, bize acı! O Allah, Kādir'dir, Kāhir'dir, (yara­tık­la­riyle) Zâ­hirdir, (zâtının künhü itibariyle) Bâtın'dır, Fâtır'dır (yoktan var edicidir), Latîf'tir (yoğunluksuz, ince, rûhânîdir), Habîr'dir (her­şey­den haber alandır), sözü gerçektir, Sûr’a üflendiği günde mülk (tamamen) O’nundur. Gizliyi ve âşikâreyi bilir. O, Hakîm'dir, Habîr'dir (herşeyi yerli yerince, hikmetle yapan, herşey­den haberdar olandır). Ey Hannân (Rahmeti bol)! Ey Mennân (istemeden nimet veren)! Ey Deyyân (hallerimizi bilen, kullarının amel­lerine karşılık veren)! Ey gökleri ve yeri yaratan! Ey diri! Ey yönetici! Ey Celâl ve İkrâm Sâhibi! (Ey ezeliyetinde, mülk ve bakasında diri yok iken diri olan! Ey Halîm! Ey Alîm! Ey Yüce! Ey Ulu)[2] Allahım! Lâhûtluğun yüz­üsuyu hürmetine bizim doğamızı (sıfatlarımızı) beşerlik doğasınden (meleklik do­ğasına) taşımanı, ruhlarımızı yüce melekler düzeyine yükseltmeni niyâz ediyoruz. Hareket ve hâlleri değiştiren Allahımız, hâlimizi en güzel hâle çevir.

Allahım! Sen eksikliklerden münezzehsin, senden başka tanrı olmadığına tanıklık ederim. Senden mağfiret diler, sana tevbe ederim. Allahım! Nuru bütün yaratıklardan önce yaratılan, zuhûru âlemlere rahmet olan Efendimiz Muhammed’e geçmiş ve gelecek bütün yaratıklar sayısınca, bunların said ve şakîleri sayısınca salât eyle (ona rahmet et, dünya ve âhiret derecesini yük­selt) öyle bir salât et ki o salât, bütün sayıları aşsın, bütün sınırları kuşatsın; öyle salât et ki o salâtın sonu, bitimi, tükenimi olmasın. Senin ona ettiğin salât gibi (bizden ona) salât eyle. Senin devamın süresince (dâimâ ve ebediyyen) ona, soyuna ve Ashabına salât eyle! "Kudret ve şeref sahibi Rabbin, onların taktıkları sıfatlardan münezzehtir. Selâm gönderilen elçilere, hamd âlemlerin Rabbi Allah’a!"[3]

Vird bittikten sonra "Rabbimiz, sen işitensin, bilensin. Alla­hım! Bana her hayrı ver, beni her şerden koru!" denilir ve üç salavât-ı şerîfe okunur.



[1]. Medârik sâhibinin nakline göre Sûre başlarındaki bu harflerin her biri Allah’ın İsm-i A‘zamıdır. İbn Mes‘ûd (r.a.) sıkıntı, güçlükler sırasında: "Kâf Hâ Yâ ‘Ayn Sâd. Hâ Mîm ‘Ayn Sîn Kāf; beni bağışla!" dermiş Hz. Alî de : Yâ Kâf Hâ Yâ ‘Ayn Sâd. Yâ Hâ Mîm ‘Ayn Sîn Kāf!" dermiş (Hâdimî, Şerh-i Bahâî, s. 84)

[2]. Parantez içindeki cümle, asıl nüsha ve şerhte yoktur; başka bir nüshadan alınmıştır.

[3]. Sâffât sûresi, 180-182’nci âyetler.

 

***