ŞİMDİKİ İNSANLARA MU’CİZE NEDEN GÖSTERİLMİYOR? (1)
Pazar, 22 Temmuz 2018 00:00

ŞİMDİKİ İNSANLARA MU’CİZE NEDEN GÖSTERİLMİYOR? (1)*

Eski insanlara mu’cize gösterilmişken şimdiki insanlara neden gösterilmiyor?

Cevap: Okurum, sorusunda Hz. İbrahim’in ve Hz. Musa’nın, Allah’a inanmak için mu’cize istediğini yazıyor ki bu yanlıştır. Hz. İbrahim, Allah’a inanmak için değil, ölülerin diriltileceğini kesin anlamak için bunu kendisine göstermesini istemiştir. Bu husus, Bakara Suresi’nin 260’n­cı âyetinde anlatılmaktadır. “İbrahim de bir zaman: ‘Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!’ demişti. (Allah); ‘İnanmadın mı?’ dedi, (İbrahim): ‘Hayır (inandım), fakat kalbim tatmin olsun diye (görmek istiyo­rum.)’ dedi. ‘O halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra da onlardan her birini bir dağın başına koy. Sonra onları kendine çağır; koşarak sana geleceklerdir. Bil ki, Allah daima galib ve hikmet sahibidir,’ dedi.”

Hz. İbrahim, Allah'ın kudretinden kuşkulandığından dolayı değil, kalbindeki inancı daha da güç kazansın diye böyle ölmüş-lerin ruhlarının, nasıl mahşerde Allah’ın divanına toplanacaklarını somut bir örnekle görmek istemiştir. Çünkü gözle görmek, bilmekten daha kesin bilgi verir. Yüce Allah da ona dört kuş alıp bunları kendisine çekmesini, yani kendi yanında bulundurup yaratılışlarını iyice incelemesini, sonra bunlardan her parçayı bir dağın başına koyup bunları çağırmasını; bu kuşların koşarak kendisine geleceklerini buyurmuştur. İşte sahibine alışmış olan kuşlar, yetiştiricilerinin çağırması üzerine nasıl koşup ona gelirlerse Allah’tan gelmiş olan ruhlar da, Allah’ın çağırması üzerine Allah’ın diva-nına koşup giderler. Bu, ruhların, Rabbin çağrısıyla mahşere koşa-caklarını anlatmak için verilmiş bir misaldir. Mutlaka İbrahim’in böyle yapmış olması gerekmez. Zaten temsil olarak verilen şeyin yapılması amaç değildir. Zira iyice açıklanmak istenen bazı ha-berler, emir kipiyle söylenir. Meselâ biri sana mürekkebin nasıl yapıldığını sorsa şöyle dersin: "Şunu şunu al, şöyle şöyle yap, mürekkeb olur." Bu emir, adamdan mutlaka öyle yapmasını istemek değil, mürekkebin nasıl yapı­lacağını ona anlatmaktır.

Âyette her canın, kendisini çağıran Rabbinin huzuruna koşacağı, bir örnekle canlandırılmaktadır. Nitekim "O gün o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bu, (dirilip) çıkış günüdür. Yaşatan ve öldüren ancak biziz, biz. Dönüş de bizedir. O gün yer, onlar(ın üstün)den yarıl(ıp açıl)ır, (çağırana doğru) sür'atle koşarlar. İşte bu, toplamadır; bize göre kolaydır.”[1] âyetlerinde de ruhların, Yüce Dîvâna çağıranın sesinedoğru koşacaklarını belirtiyor. Kuşlar, alıştıkları sahiplerinin sesine koştukları gibi, canlar da sahipleri, Rableri olan Allah'ın çağrısına koşar; O'nun huzurunda toplanırlar. Âyette anlatılan diriltme, âhirette ruhun kalkıp Allah'ın huzuruna, Yüce Mahkemeye gitmesidir.



[1] Kaf: 42-44

 

(devamı yarın..)

 

*yazı arşivden alınmıştır