KURAN'DA TEKRARLARIN HİKMETİ (19)
Cuma, 20 Temmuz 2018 00:00

KURAN'DA TEKRARLARIN HİKMETİ (19)

(...dünden devam)

"Andolsun onlara 'Kendilerini kim yarattı?' diye sorsan, elbette 'Allah' derler. O halde nasıl haktan çevriliyor(O'nun yanında başka varlıklara da tapıyor)lar?" (Zuhruf Sûresi: 87), "Andolsun onlara: 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye sorsan, mutlaka 'Allah' derler. 'Hamd Allah'a lâyiktir' de. Hayır onların çoğu bilmiyor" (Lokman Sûresi: 25), "Gemiye bindikleri zaman, dini (ibadeti) yalnız Allah'a özgü kılarak O'na yalvarırlar. Fakat Allah onları sağlıkla karaya çıkarınca hemen O'na ortak koşarlar"('Ankebût Sûresi: 65), "De ki: 'Duânız (ibadetiniz) olmasaydı, Rabbim sizi ne yapacak?" (Furkan Sûresi: 77), "Onların Ka'be yanındaki namazları, ıslık çalma ve el   çırpmadan ibârettir" (Enfâl Sûresi: 35). Araplar, İslâmdan önce hac yapar, Allah'ın Ev'i olduğuna ve ataları Hz. İbrâhîm ve oğlu İsmâ'îl tarafından yapıldığına inandıklan Ka'be'yi tavaf ederlerdi. Hac esnasındaki telbiyeleri şöyle idi: ''Lebbeyk lâ şerîke leke illâ şerîken huve lek, temlikuhû vemâ melek: Allahım, buyur, senin ortağın yoktur, ancak bir ortağın vardır ki o da senindir, o sana malik değildir, sen ona maliksin"(Müslim, Hacc: 22).

Peki Kur'ân, Arapların Allah'ı tanıdığını ve O'na ibadet de ettiklerini söylediği halde, Hz. Peygamber'e, onların ibadetini yapmayacağını söylemesi ve onlara bu konuda böyle gayet kesinlikle ve sert bir dille karşı koyması nedendir?

Evet müşrikler Allah'ı tanıyorlardı ama kendilerini, doğrudan doğruya O'na tapmaya ehil görmeyerek, şefâatçi, aracı kabul ettikleri birtakım vasıtalarla Allah'a yaklaşmak istiyorlardı. Allah'ın kızları sandıkları meleklerin, Allah ile insanlar arasında aracı olduklarına inanıyor ve meleklerin sembolleri olan putlara da tapıyorlardı. Melekleri Allah'ın kızları sandıkları için onların sembolleri olan putlar da kadın adını taşıyordu. Allah'ı tanımakla beraber ibadetlerini, kurbanlarını putlara sunuyorlar, bu ibadetleri putların kendilerinden Allah'a arz etmesini diliyorlardı. İşte onların, Allah'ı bildikleri, O'na ibadet de ettikleri halde böyle başka varlıklara da tapmaları, Allah ile kul arasında aracılar tasarlamaları şirk idi. Oysa kuldan istenen, yalnız Allah'a tapması, O'ndan başkasından aslâ yardım beklememesidir. İslâm, yalnız Allah'a tapma, O'na teslîm olma dinidir. "Ben özümü Allah'a teslîm ettim" (Âl-i İmrân Sûresi: 20).

(devamı yarın..)