KURAN'DA TEKRARLARIN HİKMETİ (14)
Pazar, 15 Temmuz 2018 00:00

KURAN'DA TEKRARLARIN HİKMETİ (14)

(...dünden devam)

İyi düşünülürse Bakara Sûresinin "وَ الْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ: Fitne katilden şiddetlidir (çetindir, zordur)" âyetindeki fitnenin, işkence anlamında olduğu görülür. Demek ki hiçbir sûretle fitne'yi şirk diye tefsîr etmek doğru değildir. Bakara 193 ncü âyette "Fitne olmayıncaya ve din (ibadet) yalnız Allah'a oluncaya dek onlarla savaşın. Ama (fitneye) son verirlerse artık haksızlardan başkasına düşmanlık yoktur" denmesi, mutlaka kâfirlerle veya müşriklerle savaşma gereğini değil; müşrikler saldırılarına, işkencelerine, düşmanlıklarına son verinceye, Müslümanlar özgürlüğe kavuşuncaya ve İslâm da'veti serbestçe ve güvence altında yayılma imkânına kavuşuncaya dek saldırganlarla savaşma gereğini ortaya koymaktadır. "Fitne olmayıncaya, din (ibadet) yalnız Allah'a oluncaya dek onlarla savaşın, ama onlar (fitneye, düşmanlığa) son verirlerse artık haksızlardan başkasına düşmanlık yoktur" ifâdesi, haksızlık etmeyenlere, saldırmayanlara, Müslümanları rahatsız etmeyenlere karşı düşmanlık edilmeyeceğini de vurgulamaktadır. Enfâl Sûresinin: "Fitne kalmayıncaya ve din (ibadet) tamamen Allah'ın oluncaya dek onlarla savaşın. Onlar (Müslümanları rahatsız etmekten) vazgeçerlerse muhakhak ki Allah yaptıklarını görmektedir" meâlindeki 39 ncu âyeti de bu mânâyı anlatmaktadır. "فَإنِ انْتَهَوْا: Son verirlerse" cümlesi, kâfirlerin, Müslümanlara düşmanlık ve saldırılarına son vermelerini kasdetmektedir. İsrâ Sûresinin: "Az daha onlar seni, sana vahyettiğimizden ayırarak, ondan başkasını bize iftira etmen için fitneye düşüreceklerdi, o zaman seni dost tutarlardı" meâlindeki 73 ncü âyetinde de fitne, dinden dönmek anlamında kullanılmıştır.

Tevbe edip inanıncaya, namazlarını kılıp zekâtlarını verinceye kadar müşriklerle savaşmayı emreden âyetler, Müslümanlara karşı saldıran ve Hudeybiye Antlaşmasını çiğneyen müşrikler hakkındadır, onlar bütün müşrikleri kapsamaz. Âyetler arasında geçen cümleler, bunların onlar hakkında olduğunu gösterir: "Ancak antlaşma yaptığınız müşriklerden, (antlaşma şartlarından) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve size karşı hiç kimseye arka çıkmayanların antlaşmalarını, kendilerine tanıdığınız süreye kadar tamamlayın" (Tevbe Sûresi: 3) âyetinde antlaşmalarını bozmayıp sözlerinde duran, Müslümanlara saldırmayan, onlara saldıranlara yardım etmeyen müşriklere saldırılmayacağı bildirildikten sonra şöyle buyurulmaktadır:

(devamı yarın..)