Seta

Ölmüşlere dua okunmaz mı?

Hocam cevabınız için teşekkür ederiz. Ancak kandil gecelerinde televizyonda yapılan yayınlarda dua edilirken bütün geçmişlerimize, öbür dünyaya intikal edenlerimize bağışladık sen vasıl eyle yarabbi denilmektedir. Bizler de televizyonlarımızın başında bu dualara eşlik ediyoruz. Bu yanlış mı? Kabir yanından geçerken ve  kabir ziyaretlerinde ne yapmalıyız? Teşekkür ederim.

Cevap: Ölmüşlere dua edilir. Bu duadan onların ruhları sevinir. Ben dua edilmez, demedim. Sadece Kur'ân ölmüşlere okunmak için inmemiştir, Peygamberimiz de kimsenin ruhuna Kur'ân okumamıştır, çünkü Kur’ân ölüler kitabı değil, dirilere mesajdır. Ölülere istediğiniz kadar dua edin. Onları anın. Bunun yararı var. Peygamberimiz de kabirleri ziyaret etmiş ama ölülere Kur'ân okuduğuna dair hiçbir sağlam hadis yoktur. Çünkü bu uygulama, sanki Kur'ân'ı ölülere okunmak üzere inmiş bir duâ kitabı haline düşürür.

Allah'ın Resulü (s.a.v.) Cennet-i Bakî'i ziyaret eder, şöyle selâm verirdi: "Esselâmu aleykum dâre kavmin mu'minîn ve innâ inşâailâhu bikum lâhikûn. Es'elullâhe lî ve lekumu'l-âfiyeh. (Ey inananlar yurdunun sakinleri, Allah'ın dilemesiyle biz de size katılacağız. Allah'tan bana ve size afiyet (dirlik, mutluluk) dilerim). Allah bizi de sizi de bağışlasın!””

Ziyaret edenin, oturup Yâsîn okuması Peygamberimizin uygulamasına dayanmaz. Muhaddis Dârekutnî, ölülere Kur'ân okunacağı hakkında sağlam bir hadis bulunmadığını belirtmiştir. Ama sünnet olmasa da biz, Kur'ân okumakla ölünün ruhunun şad olacağı kanısındayız.

Kabri ziyaret eden veya kabristanın yanından geçen ölmüşlere şöyle du'â edebilir:

Allahumme rabbe hâzihî'l-ecsâdi'l-bâliyeti ve'l-'izâmi'n-nahirati, haracat mine'd-dunyâ ve hiye bike mu'minetun, febelliğ ileyhâ ravhan minke ve selâmen minnâ. Allahumme ravvih ervâhahum bi ravhi lâilâhe illallah ve nevvir kubûrahum bi-nûri Muhammedin rasûlil1âh (Allahım, şu çürümüş cesetlerin, ufalanmış kemiklerin Rabbi! Bunlar dünyadan sana inanarak çıkmışlardı, Sen de onlara kendinden bir rahatlık ve bizden selâm ulaştır. Allah'ım onları lâilâhe illallahın rahmet ve rahatına kavuştur, kalblerini Allah'ın Resulü Muhammed'in nuruyla aydınlat).

Hz. Enes, Resulullah Efendimize sormuşlar:

"- Yâ Resûlallah, biz ölülerimiz için sadaka veriyoruz, haccediyoruz, du'â ediyoruz. Bu, onlara ulaşır mı?

- Evet ulaşır. Onlar onunla sevinirler. Nasıl biriniz kendisine hediye edilen bir tabak(yemek)a sevinirse, buyurmuştur. " ( Tirmizî, Cenâiz: 60; Ebû Dâvûd, Cenâiz: 77; Müslim. Cenâiz: 106)

Ehl-i sünnete göre; insan namaz, oruç, hac, Kur'ân okuma ve zekât gibi ibâdetlerin sevabını başkasına bağışlayabilir.

Kurban hakkında ayrıntı ve işe yaramaz sorular

Hocam önemsiz gibi gözüküyor ama hayatta karşımıza çıkan yada çıkma ihtimali olan sorular mesela ben kurban konusunda Malikiyi taklit ediyorum bu sene güvendiğim bir vakıf yoluyla halledicem ve tüm ailem adına tek bir küçük baş hayvan kesitiricem hayvanın kesileceğine inanıyorum ama kesim sırasında kasap bazı şeyleri ihmal ederse kurbanım kabul olur mu, ya da yiyen insanlara haram olur mu diye endişe ediyorum bazen.... ya da kasaptan et aldık, diyelim kurban konusunda Malikiyi taklit eden ya da sizin görüşünüzü uygulayan Hanefi mezhebinde bir aile, kasap besmele çekmediyse haram mı yemiş olur? Hocam bir de ailem bu konuda pek bilgi sahibi değil eğer onun görüşü benim uyguladığım alimden farklı bir alimin görüşüyle aynıysa mesela Hanefiye uygunsa onun kurban borcu devam eder mi yoksa benim kestiğim kurban tüm aile için yeterli olur mu?

Cevap: Bu yazdığınız şeyler din değil; bunlar Hz. Peygamber'in aklının köşesinden dahi geçmeyen şeyler. Kurban keseceksen kes, yok bilmem Hanefiyi, Malikiyi taklidetmek de ne? Yahu Allah için kurban keseceksin. Allah'a inanan bir insan kurban keserken Besmele çekmese de yine helaldir, eti yenilir. Çünkü kasten değil, unuttuğu için Besmele çekmemiştir. Kasten çekmeyen insan ise zaten Müslüman değildir, hatta Hıristiyan da değildir. Çünkü Hıristiyan da Allah'a inanır. Ama Allah'a hiç inanmayan ve inanmadığı için Allah’ın adını anmayan insanın kestiği yenmez, murdardır.

Benim dinime göre sadece Hz. Muhammed taklidedilir. Sizin sözlerinizden, mezheb yorumcularının birer din kurucusu olduğu anlaşılıyor. Böyle bir anlayıştan Allah'a sığınırım. İşin kabuğunda dolaşmayın, özüne gelin özüne. Yani Kur'ân dinine. Ayrıntı ile uğraşmayın, Allah'a inanın ve Allah için ibadetinizi yapın. Kabul olur mu olmaz mı? Onu sadece Allah bilir. Yürekten yapılan amel, ibadet kabul edilir. Yürekten yapılmayan ibadet hangi mezhebe göre dört başı mamur yapılsa da değersizdir, çünkü ruhundan yoksundur. Allah'ın bileceği şeyi bizden sormayın, çünkü kabul edip etmemek Allah'a aittir. Ne Şafiinin görevi, ne Malikinin, ne Hanefinin. Ben size öze gelmenizi, işe yaramaz kabuk demek olan ayrıntı ile uğraşmamanızı tavsiye ederim. Selamlar.