KIYAMET ALAMETLERİ (6) |
Cumartesi, 07 Nisan 2018 00:00 | |||
KIYAMET ALAMETLERİ (6)(...dünden devam) İbn Hacer diyor ki: “Kadı İyâd’a göre Âişe hadîsi, Enes hadîsini açıklamakta ve ‘Sizin sâatiniz’ sözü, Enes hadîsindeki sâat’in, Peygamber’in muhataplarının sâati (ölümü) olduğunu ortaya koymaktadır. Bu söz, aynen Peygamber’in şu sözüne benzer: ‘Şu gecenizi görüyorsunuz ya. Bu geceden itibaren yüz yıl sonra şimdi yeryüzünde bulunan hiç kimse kalmaz (şimdi yaşayan insanların hepsi ölmüş olur).’ Gerçekten öyle olmuştur. Müslim’in saptadığı üzere son ölen sahâbî, Hicretin yüz onuncu yılında vefât eden Ebû’t-Tufeyl Âmir ibn Vâsile’dir. Bu tarih, hadîsin söylendiği zamanın yüzüncü yılına rastlar. Âmir’in, bundan önce vefât ettiği de söylenmiştir. Bu takdirde de hadîsin söylendiği zamanda mevcut insanlardan birinin, –Peygamber’i gördüğü saptanmış olmasa da– Hicretin yüz onuncu yılına kadar yaşamış olması muhtemeldir.” (İbn Hacer, Fethu’l-Bârî: 11/363) Peygamber’in, “Şimdiden sonra yüz yıl içinde bütün insanların, nefes alan bütün canların, gözünü kıpırdatan herkesin ölmüş olacağını söylediği” hakkında rivâyetler de vardır (Müslim (Fedâilu’s-sahâbe, h. no. 258); Tirmizî, Câbir ve Ebû Saîd’den; İbn Hibbân Enes’ten; Hasan ibn Süfyân, İbn Şâhin, İbn Kani‘, Taberânî, Hâkim ve İbn Asâkir Süfyân ibn Vehb’den; İbn Hibbân Enes ve İbn Mes‘ûd’dan çıkarmışlardır. Kenzu’l-Ummâl: 14/193, 195-196). Bu rivâyetlerdeki sâatin, yeryüzündeki canlıların ölüm vakti anlamında olduğu açıktır. Ancak Kenzu’l-Ummâl’ın topladığı rivâyetlerde öyle acâyip sözler var ki bunların doğruluğu var sayılsa, insanın içine Peygamber hakkında kuşku uyanabilir. Meselâ bir rivâyete göre Peygamber (s.a.v.): “Dünyâ yedi bin yıldır. Ben sonuncu binde bulunuyorum” demiştir (Taberânî, Beyhakî, Delâil’de Dahhâk ibn Zml’den rivâyet etmiştir. Kenzu’l-Ummâl: 14/191). Bu rivâyete göre Hz. Peygamber’den itibaren dünyânın en çok bin yıl ömrü kalmıştır. Şimdi aradan bin beş yüz yıl geçtiği halde dünyâ vardır ve belki milyonlarca yıl var olacaktır. Şimdi bu söz gerçeğe aykırı olduğuna göre Peygamber nasıl böyle bilime, gerçeklere ters düşen şeyi bir gayb haberi olarak söyler? Bir başka rivâyete göre Peygamber (s.a.v.): “Her ümmetin bir eceli (bir yaşam süresi) vardır. Benim ümmetimin eceli de yüz yıldır. Ümmetimin üzerinden yüz yıl geçince, Allah’ın uyardığı (Kıyâmet sâati) gelir.” demiştir (Taberânî; Kenz: 14/193). Bir önceki rivâyet, Peygamber’in ümmetine hiç değilse birkaç yüz yıllık süre tanırken, bu rivâyet sadece yüz yıllık süre tanımaktadır. Peygamber’in bütün mücâdelesi, sadece bir asır için mi idi? Hâşâ Peygamber böyle sözler söylemekten münezzehtir. (devamı yarın..)
|