KIYAMET ALAMETLERİ (2) |
Salı, 03 Nisan 2018 00:00 | |||
KIYAMET ALAMETLERİ (2)(...dünden devam) Hz. Peygamber(s.a.v.)in devrinde gelmiş olan Kıyâmet alâmetleri nedir? Rivâyetlere göre Hz. Peygamber’in gönderilmesi Kıyâmet alâmetidir. Çünkü o son peygamberdir. Onun gönderilmesi, artık büyük Kıyâmetin son derece yaklaştığını gösterir. Nitekim kendisinin: “Benim gönderilmem ile Kıyâmet arası, şu ikisi gibidir” deyip işaret ve orta parmağını birbirine birleştirerek gösterdiği, Kıyâmetin bu iki parmağın birbirine yakınlığı kadar yakın olduğunu bildirdiği rivâyet edilir (Buhârî, Rikak: 39, Talâk: 25, Tefsîr, sûre 79; Müslim, Cumu‘a: 43, Fiten: 132-135). Hz. Peygamber’den Kıyâmet alâmetleri hakkında bazı hadîsler de rivâyet edilir ki bunlara göre ilmin kalkması, cehâletin yayılması, şarabın (çok) içilmesi, zinânın yaygınlaşması, elli kadına bir erkek düşecek ölçüde kadınların çoğalması Kıyâmet alâmetlerindendir. b. Kıyâmet alâmetleri hakkındaki rivâyetler: Bu tür rivâyetler, Kur’ân’ın açık ifadesine aykırıdır. Önce Kur’ân, Kıyâmetin ansızın geleceğini söylüyor. Ansızın gelecek şeyin alâmeti olmaz. Birtakım belirtilerden sonra gelen şey de ansızın olan bir olay değildir. Ayrıca Kur’ân, Peygamber'in gaybı bilmediğini, sadece kendisine vahyolunana tâbi olduğunu vurgulamaktadır (En‘âm: 55/50; Ahkaf: 66/9). Gaybı bilmeyen Peygamber'in, Kıyâmetin ne zaman kopacağını bilmediğini de ısrarla vurgulamıştır: “Sana o sâatten soruyorlar: Ne zaman gelip çatacak diye. De ki: 'Onun bilgisi, ancak Rabbimin yanındadır. Onu zamanında ortaya çıkaracak olan yalnız O'dur. O göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir.' Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: 'O'nun bilgisi Allah'ın yanındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler. De ki: 'Ben kendime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir fayda ne de bir zarar verme gücüne sahibim. Eğer gaybı bilseydim, kendime çok yarar sağlardım (defînelere sâhibolurdum). Bana kötülük dokunmamış, beni cin çarpmamıştır. Ben sadece inanan bir kavim için uyarıcı ve müjdeleyiciyim'..” (A‘râf: 39/187-188), "O sâ‘atin ne zaman demir atacağını (gelip çatacağını) sana soruyorlar. Sen onu nereden bileceksin? Onun sonucu (kesin bilgisi) Allah'a âittir.” (Nâzi‘ât: 81/42-44) âyetleri, Peygamber'in, Kıyâmetin ne zaman kopacağını da bilmediğini açıklıkla belirtmiştir. "(Süleymân'ın) Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini kemiren bir ağaç kurdu gösterdi. (Kurdun kemirdiği değnek çürüyüp de değneğe dayalı duran Süleymân) Yıkılınca (öldüğü anlaşıldı. ve) anlaşıldı ki eğer cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azâb içinde kalmazlardı.” (Sebe: 58/14)
(devamı yarın..)
|