Kur’ân neden İslamiyete karşı çarpışmış olan Rumların galip gelmesini sevinçli bir olay gösteriyor?

Kur’ân neden İslamiyete karşı çarpışmış olan Rumların galip gelmesini sevinçli bir olay gösteriyor?

Saygıdeğer Hocam, bildiğiniz gibi Kur’ân-ı Kerimde Rum suresi vardır, bu surede (mealen) "Rumların bir gün galip gelecekleri" belirtilmiştir. Rumlar Müslümanlara karşı büyük savaşlar yapmış, İslamiyetle çatışmış bir millettir. Bu bana biraz garip geliyor. Yorumunuzu merak ediyorum. Saygılar. Ramazan

Cevap: Rum Suresi, iniş tarihi itibariyle 84. suredir. Yani Mekke döneminin son yarısında inmiştir. O sıralarda müşriklerin (İslâm düşmanı Mekkelilerin) Müslümanlara baskıları artmıştı. Müslümanlar büyük sıkıntı çekiyorlardı. O zaman Bizans İmparatorluğu şemsiyesi altında bir toplum olan Rumlar Hıristiyan idiler.

Müslümanlar gibi tek tanrıya inanıyorlardı. Müşrikler ise Allah'ın varlığını kabul etmekle beraber aracı tanrılar da kabul ettiklerinden müşrik yani çok tanrıcı idiler. Müslümanlar, kendileri gibi tevhid ehli olan Rumların, müşrikler gibi çok tanrıcı olan İranlılara galip gelmesini isterlerdi. Ama Surenin indiği sırada İranlılara yenik düştüler. Perslere bağlı Avarlar İstanbul yakınlarına kadar geldiler ve oraları haraca bağladılar. İşte bu sıralarda inen Sure, yenilmiş olan Rumların, birkaç yıl içinde İranlıları yeneceklerini ve o gün Müslümanların sevineceklerini müjdeledi.

Gerçekten Bizans İmparatoru Herakleious'un İranlıları yendiği sırada Müslümanlar da Bedir Savaşını kazanmışlardı. Böylece hem kendi zaferlerine, hem tevhid ehli olan Bizanslıların galibiyetlerine sevindiler. Çünkü o sırada henüz Rumların Müslümanlara karşı olumsuz bir tutumu yoktu. Ayrıca Kur’ân bu surede herhangi bir tarafı tutmuyor, sadece tarihin seyrini, yenik düşen Rumların, birkaç yıl içinde galip geleceklerini ve o gün Müslümanların sevineceklerini haber veriyor. Sevinmeleri Rumların galibiyetine bağlanmıyor. Evet, Rumların galibiyetleri sırasında Müslümanlar sevinmişlerdir ama Rumların galibiyetine değil, İslâm’ın zaferine, Bedir zaferine sevinmişlerdir.

"Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri"mizde biraz daha ayrıntı vardır:

Rum Suresinin 2-7’nci âyetlerinde Rumların, Araplara en yakın (veya en çukur) yerde yenilgiye uğradıkları, fakat asıl buyruk sâhibi Allah'ın yardımıyla Rumların, bıd'ı sinîn içinde düşmanlarını yenecekleri, önünde sonunda Allah'ın buyruğunun geçerli olacağı, Allah'ın verdiği sözden caymayacağı, fakat çoğu insanların bunu bilmedikleri, sadece görünen dünyâ hayâtını bilen, işlerin içyüzünü, gerçekleri bilmeyen o kimselerin, şu dünyâ hayâtının ruhu, içyüzü durumundaki âhiretten habersiz oldukları buyuruluyor.

Ednâ'l-ard"ın, Hicâz'a sınır bölgelerden kinâye olduğu anlaşılıyor. Müfessirlerden kimi buranın Şam bölgesi, kimi Mezopotamya olduğunu söylemişlerdir. İkisi de uygundur. Çünkü Rumlar önce Ezre'ât ve Basra'da, sonra Şam bölgesinde yenilmişlerdir. Bid'ı sinîn birkaç yıl demektir. Bıd', üçle dokuz arasında bir sayı belirtir.

Bu âyetlerin indiği tarihlerde dünyanın iki büyük imparatorluğu olan İran ve Bizans imparatorlukları, birbirleriyle savaş durumunda idiler. İranlılar ateşe taparlardı. Bizanslılar ise Hıristiyan idiler.

İslâmiyetin geldiği sırada Bizans imparatoru Herakleios (610-641) idi. O zaman Araplar, İran krallarına Kisrâ, Bizans krallarına da Kayser derlerdi. Herakleios zamanında Persler, 611'de Antakya'yı, 614'de Kudüs'ü, 619'da Mısır'ı aldılar. Avarlar da 617'de İstanbul önlerine geldiler. İmparator Avarlara haraç vererek geri çekilmelerini sağladı.

Gerçekten ordusunu toparlayan Herakleios, düzenlediği bir haçlı seferiyle Persleri Fırat'tan öteye püskürttü. Âzerbaycan'a (623) ve Ermenistan'a (624-625) girdi. Bir ara gerileyen Herakleios, Hazerlerin desteğini sağlayarak 627'de Gürcistan'ı işgal etti, Mezopotamya'ya girdi. Tebriz'de Ateş tapınağını yıktı.

Rumların İranlıları yenmesi, Bedir Savaşı sıralarına rastlar. Bu olayın Hudeybiye yılına rastladığını söyleyenler de vardır ki o da doğrudur. Ancak o, geri çekildikten sonra Herakleios'un ikinci zaferidir.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ