İNANANLAR, EHLİ KİTAP VE SABİİLER
Salı, 24 Ekim 2017 00:00

 İNANANLAR, EHLİ KİTAP VE SABİİLER

Hocam Bakara suresi 62. ayette;"Şüphesiz inananlar; yahûdiler, hıris­tiyanlar ve sâbiiler(den) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve iyi iş(ler) yapanlara, Rableri katında mükâfât vardır; onlara korku yoktur ve onlar üzül­meyecek­lerdir."

 Maide suresi 69. ayette;"İnananlar, Yahûdiler, Sâbiiler ve Hristiyanlar(dan) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve iyi işler yapanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir."

Al-i İmran suresi 19. ayette:" Allâh katında din, İslâmdır....buyrul­mak­tadır.

Hocam Yukarıdaki 3 ayeti birlikte düşündüğümüzde, Allah katında din İslam olduğu halde Hristiyan Yahudi ve Sabiilerin mükâfatlandırılmasını zihnime tam oturtmak istiyorum. En doğrusunu Allah bilir, burada acaba temel husus tek bir Allah'a ve ahiret gününe inanmak ve güzel amel işlemek olduğu için mi mukâfatlandırılıyorlar?

Al-i İmran suresi 19. ayeti nasıl anlamalıyız?

Hocam saygılar sunar ellerinizden öperim. Sağlık sıhhat ve afiyet dilerim...

Cevap: Önyargılılara cevabımızı okumalısınız. Benzeri bir soruya verdiğimiz cevap ... da cevap olacağı için konuyu aşağıya alıyorum:

İslam tebliği ile yeterince tanışmamış insanlar sorumlu değillerdir

Hocam Müslüman bir ortamda doğmayan bir kişinin, hatta başka bir dine mensup bir aile ortamından hareketle yetişen bireyin İslamla tanışma olanağı elinden alındığından, ya da İslama mesafeli olcağından bu kişilerin durumu nedir? Böyle bir soruya cevabımız ne olmalıdır? Bu şekilde çok soru soruluyor.

Cevap: İsra Suresinin 15. Âyetinde yüce Allah elçi göndermedikçe azasetmeyeceğini vurgulamaktadır. İnsanın sorumluluğu, akıl yeteneğinin yanında elçinin anlatımışla başlar.

Demek ki Allah, insana verdiği doğru ve eğriyi seçme yeteneği yanında bir de emirlerini duyuracak, insanlara yol gösterecek elçi gönderir. İnsanlar, Allah'ın elçilerini dinlerlerse dünyâda da, âhirette de mutlu olurlar. Ama kendilerini sapıklıktan kurtarmağa çalışan Tanrı elçilerini dinlemezlerse cezayı hak ederler. Hareketleri kendilerini felâkete götürür, ebedî yaşamlarını mahveder.

Gönderilecek elçinin de muhataplarına anlayacakları dille hitabetmesi gerekir. Elçi eğer muhataplara anlayamayacakları rille tebliğaat yaparsa o kimseler sorumlu olmaz. Sorumluluk tam anlamakla başlar. Nasıl ki peygamber gelmezden önceki fetret devri insanları dinin hükümleriyle yükümlü olmadıkları gibi anlayamadıkları tebliğlerden de sorumlu olmazlar.

Ancak Kur'ân iyiylerle kötülerin asla bir tutulkayacağını, iyilerin ödüllendirileceğini, kötülük yapanların da yaptıkları kötülüklerin cezalarını çekeceklerin vurgular. Âhiret ödülünün en büyüğü cennettir. İmdi Kur'ân'a göre cennete kimlerin gireceğini açıklayalım:

(devamı yarın..)