MÜZİK HARAM MIDIR? (1)
Cuma, 22 Eylül 2017 00:00

MÜZİK HARAM MIDIR? (1)

Hocam selamın aleyküm. Hz. Muhammed (s.a.v) ile şeytan arasındaki konuşmada şeytan “Allah'tan okuma kitabı talep ettim, şiirleri şarkıları bana okuma kitabı olarak verdi, istedim ki benim için bi ezan vere, mizmarları flütleri ve çalgı aletlerini verdi” diyor. Müzik dinlemek veya çalgı aletleri çalmak haram mıdır...

 

Cevap: Kısaca bu sözler Peygamber'e iftiradır. Hz. Peygamber’in şeytan ile karşılıklı konuştuğu yolundaki sözler de uydurmadır. Hz. Peygamber şarkı ve türkülerden hoşlanırdı. Savaşa çıktıklarında yol esnasında develeri coşturmak için şarkıcılar götürürdü. Bunlara haddâ’ denilirdi. Bu konuda İslâm Tasavvufu adlı eserimden sema konusunu okumanızda yarar vardır. Bir kısmını buraya kaydediyorum:

A) Semâ'ın anlamı ve dindeki yeri:

"Bu işin başlangıcı olan semâ', kalbde vecd denilen bir hal doğurur. Vecd de elleri, ayakları harekete getirir. Ya ölçüsüz, karışık hareketler veya el çırpma, dans gibi ölçülü hareketler olur. Önce semâ'ın hükmünü belirtelim, sonra mübâh olduğunu kanıtlayalım.

"Şafiî (r.h.), Âdâbu’l-kadâ' (kazâ'nın yani yargının âdâbı) adlı kitâbında diyor ki: Şarkı, mekrûh bir eğlencedir, batıla benzer. Çok şarkı söyleyen sefîhtir, şahidliği kabul edilmez."

"Ebû Tâlib el-Mekkî ise bir cemâatten, semâ'ın mübâh olduğunu naklederek demiştir ki: Abdullâh ibn Ca'fer, Abdullâh ibn Zübeyr, Muğîre ibn Şu'be, Muâviye ve başkaları (şarkı) dinlemiştir. Gerek sahâbî, gerek tâbiîlerden birçok sâlih selef de bunu yapmışlardır. Hâlâ bizim Mekke'de teşrîk günleri gibi Allah'ın, kullarına kendisini anmayı emrettiği yılın belli günlerinde semâ' yaparlar (şarkı, ilâhî) dinlerler.

Medine halkı da Mekke halkı gibi günümüze kadar semâ'a devam edegelmişlerdir. Biz, Kadı Ebû Mervân'a yetiştik. Kendisinin câriyeleri halka şarkı söyleyip dinletirlerdi. Ebû Mervân, bunları sûfîler için hazırlamıştı. Atâ(ibn Ebî Rabâh)ın da iki câriyesi vardı, şarkı söylerlerdi, dostları onları dinlerdi (İhyâ'u 'Ulûmi'd-dîn: 2/343-344).

Ebû'l-Hasan Sâlim'e: "Semâ'ı nasıl inkâr edersin, Cüneyd, Serî ve Zunnûn (şarkı-ilâhî) dinlerlerdi?" denilmiş. "Benden daha hayırlı olan cevâz vermiş, dinlemiş iken ben nasıl inkâr ederim? 'Abdullâh ibn Ca'fer ibn Tayyar dinlerdi. Ben sadece semâ'da eğlence ve oynamayı kabul etmiyorum" demiştir (Kutu'l-Kulûb: 2/123).

(devamı yarın..)