HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (2)
Pazar, 18 Haziran 2017 00:00

HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (2)

(...dünden devam)

Abdullah ibn Ömer, Hz. Âişe(r.a.)ya, Hz. Peygam­ber(s.a.v.)­den gördüğü en garib ve güzel şeyin ne olduğunu sordu. Hz. Âişe bu soru üzerine ağlayarak şöyle dedi: "Onun bütün işleri güzeldi. Benim nöbetimde yanıma geldi, beraberce yatağa girdik, cildini cildime dokundurdu, sonra:

– Âişe, bana müsaade et, Rabbime ibâdet edeyim, dedi. Dedim ki:

– Vallahi senin yanında olmak isterim, senin Allah'a kulluk edip yaklaşmanı isterim.

Kalktı, evdeki kırbayı aldı, üzerine biraz su döktükten sonra namaza başladı. Namazda sakalı ıslanıncaya kadar ağladı. Secdeye vardı, ağladı, o kadar ki göz yaşlarıyla yer ıslandı. Sonra yan tarafına dayandı, ağladı. Yanına Bilâl geldi, sabah namazı olduğunu bildirdi:

– Yâ Resûlallah, namaz vaktidir, dedi.

Bilâl, Allah'ın Resûlünün ağladığını görünce:

– Yâ Resûlallah, neden ağlıyorsun, Allah senin geçmiş ve gelecek günâhlarını affetmiştir? dedi.

Allah'ın Resûlü:

– Ey Bilâl, neden ağlamayayım, dedi, bu gece bana: ‘Gök­lerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette sağduyu sahipleri için ibretler vardır...’ âyetleri indi. Bu âyetleri okuyup da bunlar üzerinde düşünmeyene yazıklar olsun!" (Bu hadîsi İbn Merdeveyh, ‘Atâdan, Abd ibn Humeyd Tefsîrinde Ca‘fer ibn ‘Avf'tan, İbn Ebî Hâtim ve İbn Hibbân İmrân ibn Mûsâ'dan rivayet etmişlerdir. İbn Kesîr, Tefsîr: 1/440-441)

ZİKİR ve İBÂDETLERİ

Peygamber (s.a.v.), ibâdeti, Allah’ı anmayı çok sever, ina­nanlara çokça namaz kılıp Allah’ı zikretmeyi (O’nu düşünüp an­mayı,) O’ndan af ve mağfiret dilemeyi, O’na yönelmeyi ve tevekkül etmeyi, kazâya rızâyı, Allah’a teslîmiyyeti öğütlerdi.

En çok sevdiği ibâdet, az da olsa düzenli olarak yapılan ibâdet idi. Hz. Ayşe demiş ki: “Allah Elçisi’nin ameli, sürekli (mun­tazam) idi. Hanginiz onun yaptığını yapabilirsiniz ki! ( Buhârî, Rikak, bâbu’l-kasdi ve’l-mudâvemeti alâ’l-amel) Öyle oruç tutardı ki biz ‘Artık açmaz, hep oruç tutar’ derdik. Öyle de tutmazdı ki biz ‘Artık oruç tutmaz’ derdik.” (eş-Şifâ: s. 112) “Ashâbı onu ge­celeyin namaz halinde görmek isteseler, namaz kılar gö­rürlerdi; uyur görmek isteseler, uyur görürlerdi.” (Buhârî, Tehec­cüd: Kıyâmu’l-leyl)

(devamı yarın..)